KOZMETIK AVCILARI: February 2012

Friday, February 24, 2012

OJE ÇIKARICILAR VE OJELER

Aslında yıllarca asetonun sağlığa ne kadar zararlı olduğu konusunda gerek aile büyüklerinizden gerek medyadan birçok uyarı almışsınızdır. Bunlar kısmen doğru da olsa aslında oje çıkartıcılardaki tek zararlı madde aseton değil. Propilen glikol [3], Retinyl palmitate[2] ve BHT[1] oje çıkartıcılarda rastladığım bazı maddeler. Bu maddeler hakkında linklere yazının sonundan ulaşabilirsiniz.

Nerede kalmıştık? Aseton: Evet, 1995 yılına kadar EPA’nın zehirli maddeler listesinde yer alan aseton, sürpriz bir karar ile bu listeden çıkartıldı. Bugüne kadar hakkında çok çalışma yapılmış bir maddedir. Skindeep sayfasına göre, akciğer, göz ve ciltte iritasyona sebep oluyor ve aynı zamanda sinir sistemine zehirli etkileri var[4]. Hakkında 18,790 adet makale yazılmış. Bazıları çok tehlikeli olduğunu, bazıları ise hiçbir tehlikesinin olmadığını savunmakta. Fakat hala bilim insanlari bir karara varamadılar. Ben kaçınıyorum bu malzemeden, çünkü beni öksürtüyor (bkz. Lung irritation). Asetonsuz alternatifleri ise böyle bir etki yapmıyor. Eh madem alternatifi var, bu kadar şüpheli bir maddeyi ben neden kullanayım?

Bu hafta Sephorayi ziyaret ettiğimizde aseton içermeyen oje çıkarıcıları olduğunu gördük. “Sephora Collection Express Nail Polish Remover” isimli oje çıkarıcı, goodguide sitesine göre sağlığı tehdit edecek bir içeriği yok gibi görünüyor.

Bir başka aseton içermeyen oje çıkarıcıyı bana Filiz hediye etmişti. Inglot firması tarafından üretilmiş, aseton kullanılmamış, E vitamini ve aynısefa çiçeği yağı içeriyormuş. Aylardır kullanıyorum, hala bitmedi. Tırnaklarımın rengi aseton kullanmaktan sararmadı vs. Güzel bir ürün tavsiye ediyorum.

İşyerime çok yakın bir mağaza açıldı. Rossmann isimli bu mağazayı belki duymuşsunuzdur. Öko-Test: sehr gut ifadesini gördüğüm ürünleri alıp deniyorum genelde memnun kalıyorum. Bu ürünü de iş yerimde acil durumlar için ISANA marka oje çıkartıcı aldım.

Üzerindeki Öko-test etiketini görmüşsünüzdür. Fiyat olarak inglot ve sephora ürünlerinden daha uygun, fakat Inglot oje çıkarıtıcıya kıyasla daha tahriş edici. Ojeleri çıkartırken tırnaklarımın çevresi bembeyaz oluyor. Sanırım inglot un içindeki yağ ve vitamin bu tahrişten koruyor, onun için inglotu daha çok beğeniyorum. Tabi ISANA oje çıkartıcı kullandıktan sonra iyi bir el kremi sürmek de aynı işi görüyor, herhangi bir probleme yol açmıyor.

Hangi oje yakismaz ki kiz sana?

Oje zor bir kozmetik. Bir sürü solvent içeriyor. Ne zaman oje sürmeye yeltensem kedilerim gozlerini kısıyor ve hemen odadan kaçıyorlardı. Ta ki daha sağlıklı alternatifleri bulana kadar. Artık oje sürerken kaçmıyorlar. Bu da benim hayvan deneyimdi, bilimsel değil tabi ki :D

Inglot ‘un ojelerini ne kadar övsem az. Herşeyden önce formaldehit içermiyor. Sonra, harika renkleri var ve gayet kalıcı. Daha güzel yanı içeriklerini ewg.org/skipdeep sitesinden kontrol ettim. Bu sitenin görüşlerine göre gayet sağlıklı görünüyor. O2M serisi, tırnakların hava almasına da izin verdiği için popüler bir seri. Sadece fiyatı üzmekte. Basit bir ojeyi 1 Tl ye alırken buna 20 kusur TL vermek biraz iç yakabiliyor :D

Renklerine sitesinden bakabilirsiniz.

http://www.inglot.com.tr/default.asp?L=TR&mid=219&cid=109&acid=15&seccid=22

www.goodguide.com sitesine göre Sephora nın bazı ojeleri de mantıklı. Sağlık puanı olarak 8 vermiş. Ama sadece küçük yassı şişelerde olanlara. Bazılarına 0 vermiş :D dikkat etmek lazım :D

http://www.goodguide.com/products?filter=sephora%20nail%20polish&sort_by_type=rating&sort_order=DESC&x=0&y=0#!rf%3D%26rf%3D%26rf%3D%26cat%3D152741%26page%3D1%26filter%3Dsephora%2Bnail%2Bpolish%26sort_by_type%3Drating%26sort_order%3DDESC%26meta_ontology_node_id%3D

Diğer renklerini buradan görebilirsiniz. http://www.sephora.com/browse/product.jhtml?id=P266305&categoryId=S10701&shouldPaginate=true Kapatıcılığı fena değil, çabuk kuruyor ve oldukça kalıcı. Ufak görünüyor ama uzun süreli kullanabiliyorsunuz.

Yine Rossman da satılan Rival de Loop ojelerinden de bahsetmek istiyorum. İçerikleri tam olarak yazmamışlar ama formaldehit içermeyen özel bir serisi var.

http://www.rossmann.de/qualitaetsmarken/alle-marken/artikeldetails/rqm/Product/show/high-gloss-nagellack-nr-04.html

Kapatıcılığı fena değil, pek kalıcı değil ama fiyat olarak çok ucuz ve çok güzel renkleri var.

Flormar ve Pastel firma yetkililerine mail attım, henüz cevap vermediler. Verdikleri zaman buradan duyuracağım.

Not : Flormar yetkililerinden bir haber çıkmadı. Bunun üzerine flormar mağazasına gidip sordum. Bazı ürünlerinin üzerinde gizli çıkartma tekniği ile içerikleri yazmışlar. Arkasında beyaz etiketi olan Flormar ojeler skindeep sitesinden yaptigim kontrol sonucu iyi not aldı. Diğerlerine kefil değilim :D
Yasasin flormar diyor, turkuaz ojemi iç rahatlığı ile sürüyorum.

Sağlıklı günler diliyorum,

Ağça

1. http://www.ewg.org/skindeep/ingredient/700741/BHT/

2.http://www.ewg.org/skindeep/ingredient/705545/RETINYL_PALMITATE_%28VITAMIN_A_PALMITATE%29/

3. http://en.wikipedia.org/wiki/Propylene_glycol#Safety

4. http://www.ewg.org/skindeep/ingredient/700081/ACETONE/

ÜRÜNLER VE SİTELER HAKKINDA

2004 yılında Amerika’da başlayan bir akım var : Güvenli Kozmetikler için Kampanya (Campaign for Safe Cosmetics)

Bu kar amacı gütmeyen kuruluş , 150 vakıf ile koordine çalışıyor ve 1500 firma bu kuruluşun hazırlamış olduğu anlaşmayı imzalamış durumda. Kampanya için gerekli bilgiyi web sitesinden alabilirsiniz.

http://safecosmetics.org/

Bu kuruluş , tüketicilerin içerik kontrolü yapması gerektiğinin altını çiziyor ve bunun için www.ewg.org/skindeep sitesini öneriyor. Skindeep sitesinde ürünler ve içerikler 0 ile 10 arası puanlanıyor. 10 en toksik, 0 ise tamamen zararsız. Skindeep 68,000 kozmetik ürün hakkında ve aklınıza gelebilecek her türlü içerik hakkında bilgi veriyor. Araştırmalarımızda biz de bu siteyi kullanıyoruz.

İçerik ve ürün kontrolü için kullandığımız bir diğer site de www.goodguide.com . Bu site ise sadece sağlık değil, ürünleri sağlık, çevreye yararı ve firmanın sosyal sorumluluklarının ne kadarını yerine getirdiği açısından da inceliyor. Ürünleri 3 ayrı grupta puanlıyor ve seçiminizi buna göre yapıyorsunuz. Goodguide sitesinde yiyeceklerden ışıklandırmaya, evcil hayvan mamasından otomobillere kadar ürün yelpazesi oldukça geniş. Site 150 bin üzerine ürünü incelemiş ve okuyuculardan gelen tavsiyelere göre incelemeye de devam ediyor. Fakat içerikleri gösterse de, içerikler hakkında geniş bir bilgi yer almıyor.

İçerik kontrolü için skindeep daha iyi bir alternatif. İlgilendiğimiz ürünlerin içeriklerini mutlaka kontrol ediyoruz. Eğer bir ürünün sağlıklı bir alternatifi varsa mutlaka onu tercih ediyoruz. Bu tercihlerimizi yaparken 2 siteyi de kontrol ediyoruz. Eğer yetmiyorsa içerik hakkında makaleleri de araştırıyoruz.

Sizin de hakkında araştırma yapmamızı istediğiniz ürünler varsa lütfen yorum kısmından ya da email yolu ile biz ulaşınız.

Sağlıklı günler,

Ağça- Filiz

Tuesday, February 21, 2012

PARABENLERİ HİÇ SEVMİYORUZ!

Sanıyorum kozmetik ürün içerikleri içinde en ünlüsü parabenler. Bunun sebebi de Avrupa’nın bazı ülkelerinde yasaklanmasıyla birlikte, içeriklerinden parabeni çıkaran şirketlerin ürünlerinin üzerine “parabensiz”, “no parabens”, “paraben-free” gibi ibareler koymaları. Bunları ambalajların üzerinde gördükçe bizler de kötü bir şey olduğunu anladık ve araştırmalarımıza başladık.

Parabenin çeşitleri vardır ama kozmetiklerde en çok kullanılan paraben türevleri metil-paraben (methylparaben), propil-paraben (propylparaben), etil-paraben (ethylparaben) ve bütil-parabendir (butylparaben). Parabenler koruyucu madde olarak kullanılırlar. Eklendikleri ürünün içinde bakteri oluşumunu engelleme işlevi görürler. Paraben kozmetiklerde en sık kullanılan içeriklerden biridir. Sanıyorum bunun sebebi, düşük maliyetli olması ve uzun yıllardır kozmetik ve ilaç sanayinde kullanılıyor oluşu. Evet, yanlış yazmadım. Birçok öksürük şurubunda da paraben kullanılıyor. Hatta ben bunu geçenlerde doktorun reçete ettiği bir öksürük şurubunu içmeden önce, alışkanlıktan içindekileri okurken keşfettim. Ve konuyu biraz araştırdım. Yine aynı amaçla, mikrop ürememesi için ilaca atılan parabenlerin zararı faydasından fazla olmasın sakın :/ Öksürük gibi basit bir grip belirtisi için paraben deposu olmaya değer mi diye kendime sormadan edemedim ve ilacı içmedim. Öksürüğümü bitki çaylarıyla birkaç gün içinde geçirdim :)

Parabenler bir ürünün içeriğinde ilk baktığım içerikler, çünkü östrojen hormonunu taklit etme kapasitesine sahip ve bu hormonun göğüs kanserinde önemli bir rol oynadığı biliniyor.[ http://safecosmetics.org/article.php?id=291] Bir üründe paraben varsa onu anında eliyorum. Siz de bununla başlayabilirsiniz. İlk kontrolünüz paraben içeriği olsun. Parabenin kullanım alanı geniş olduğundan, el kremlerinden şampuanlara, ilaçlardan, makyaj malzemelerine kadar birçok üründe görebiliyoruz. Tek bir üründe olsa belki tolere edilebilir diye düşünebilirsiniz ama gün içinde diş macunumuzdan el kremimize, allığımızdan rujumuza, sampuanımızdan öksürük şurubumuza, sabunumuzdan diş macunumuza, hatta yiyeceklerimize kadar birçok üründen aldığımız paraben oranını düşününce, maruz kaldığımız oran hiç de azımsanacak bir oran gibi görünmüyor. O nedenle öncelikle paraben kontrolü yapalım.

Peki, piyasadaki parabensiz alternatifler neler mi? Öncelikle bu blogu yazma amacımızın kendi tecrübelerimizi paylaşmak fikri olduğunu düşünürsek, ben parabenli ürünlerin yerine neleri koyduğumu anlatayım. Aynı şekilde Ağça’nın da tercih ettiği alternatifleri buradan paylaşacağım (her ne kadar tercihlerimiz çoğunlukla aynı olsa da :)).

Ağça bundan yaklaşık iki sene önce beni Lush markası ile tanıştırmıştı. Mutlaka görmüşsünüzdür ya da sokaktan geçerken mutlaka o mis kokulu sabunların kokusunu almışsınızdır. Bizim Lush dükkanlarına girip kendimizi kaybettiğimiz çok olmuştur J Her şeyden önce, home-made, yani ev yapımı kozmetik sloganını öne çıkardığından, doğal içerikli ürünler yaptıklarını iddia ettiklerinden, doğa dostu oluşlarından ve insanı büyüleyen mis kokulu ürünleri yüzünden Lush’ı çok sevmiştik. Ancak bizim bu kozmetik içerikleri konusundaki bilinçlenme sürecimizde, peelingimizden, şampuanımıza, yüz kremimizden, makyaj temizleyicilerimize, el kremlerimizden toniklerimize, otobronzanlardan sabunlarımıza kadar kullanmaya başladığımız Lush ürünlerinin birçoğunun içeriğindeki parabenleri fark etmemizle birlikte ilk hüsranımızı yaşadık. Bu kadar çok sevip kullandığımız bir markadan vazgeçmek bizi gerçekten üzmüştü. Kolay kolay bırakmak istemedik ve hatta ben bazı yetkililerle iletişime geçip yaşadığım sıkıntıyı anlattım. Kendilerinden aldığım yanıtsa, parabeni mikrop üremesine engel olmak için ve insan sağlığını tehdit etmeyecek miktarlarda kullandıklarıydı. Bu cevap birçok kişi için tatmin edici olabilir ama bizim gibi neredeyse her ürününü Lush’tan alan ve günlük paraben alımı katlanmış olan insanlar için durum hiç de o kadar basit değildi. İstemeye istemeye mis kokulu ürünlerimize veda ettik ve alternatifler aramaya başladık. Bu alternatiflerin her biri ayrı bir yazı konusudur. O nedenle bu ürünlerin yerine neler koyduğumuzu daha sonraki yazılarda teker teker anlatacağım. Şimdilik konuya böyle bir başlangıç yapmış olalım J

Bazen, hayatta her konuda olduğu gibi, çok sevmiş ve alışmış olsak da her şeyin eksilerini artılarını tartmalı ve eskileri ağır basmaya başladığı anda onları terk etme riskini göze alabilmeliyiz. Zor olsa da.

Sağlıklı günler diliyorum :)

Filiz

Diş Macunları Üzerine...

Diş macunlarının içeriğinde bulunan, fakat şüphe edilen içerikleri inceleyelim:

Triclosan

Triclosan herşeyden önce, çok az kullanılsa bile hormon sistemini bozucu bir malzeme olduğu yönünde ciddi çalışmalar var. [1] Hormon sistemi bozucu ne demek ? derseniz:

http://www.endokrinoloji.com/erkenergenlik.html sitesinde yer alan röportajı okumanızı tavsiye ederim

Triclosan, kozmetiklerde, gıda ürünlerindeki gibi eser miktarda değildir; özellikle akne karşıtı ürünler ve antibakteriyel bazı temizlik ürünlerinde yüksek miktarda bulunur. Vücuttan atılmaz, birikir. [1]

Aynı zamanda çevre için de risktir. Colin Beaven, No İmpact Man isimli kitabında;

“Örneğin, 2002 yılında, insan yapımı kimyasallar ve hormonlar üzerine yapılan ulusal bir çalışmada, akarsuların yüzde sekseninin bu maddelerle kirletilmiş olduğu ortaya çıktı. Bulunan kimyasalların birçoğunun insan ve hayvan hormonlarını tahrip ettiği ispatlanırken, bir kısmının da bu etkilere neden olduğundan şüphelenilmektedir. Bilim adamları, her geçen gün daha fazla sayıda erkek balığın testislerinde olgunlaşmamış yumurtalar –doğru okudunuz, yumurtalar- buluyor,” demişti.

Triclosan gibi malzemeler, kullandığımızda su ile beraber kanalizasyon sistemine giriyor. Ve oradan nehirlere ve denizlere dağılarak sularımızı kirletiyor, orada yaşayan canlıların hormonlarını da bozuyor Colin’in kitabına göre.

Su demişken, Triclosan suda bulunan klor ile reaksiyona girer ve kloroform oluşturur. 2] Kloroform tanıdık geldi değil mi? Filmlerde insan kaçırmak için kullanılan kimyasaldır :) Bayıltır. Solventtir ve tehlikelidir. Bu gazın solunması ya da deriden nüfuz etmesi sonucunda depresyon, karaciğer hastalıkları ve kanser riski ortaya çıkabilir. [3]

Bazı diş macunlarında triclosan içeriği vardır. EPA (Amerikan Çevre Koruma Vakfı) triclosan'i böcek ilacı olarak duyurmuştur. İsveçli bilim adamları bu malzemeyi, denizde ve anne sütü içeriğinde bulunca alarma geçtiler [4].

Sodium Lauryl Sulfate (SLS) veya Sodium Lauryl ether sulfate (diğer bir adı Sodium laureth sulfate ,kısaca SLES) :

Eğer ürünlerin içeriklerini okumayi alışkanlık haline getirdiyseniz size çok tanıdık gelecek. Bu kimyasal, birçok sabunda, şampuanda, saç kremlerinde, temizlik ürünleri ve tabii ki diş macunlarında bulunur. Ne işe yarıyor derseniz köpürmesini sağlıyor ve temizleyici özelliği var. Fakat temizleme işini korosiv olarak yapar. [5] Yani eriterek yok eder. Saçınız veya derinizdeki yağlari tamamen temizler. Hatta banyodan çıkınca ıslak saçlarınızı parmaklarınızın arasına alıp cekiştirseniz gıcır gıcır sesi çıkar. SLS boyle temizler. Tamamen temiz. Gıcır gıcır. Tabi ki dişler hatta diş etleri bile diş macunu ile kuvvetli bir temizlik sonrasi bu sesleri çıkartır. Mutlu olur, oh deriz. Tertemiziz. Peki, bu iyi bir şey mi?

Hayır. Maalesef :D İster inanın ister inanmayın, saçlarınızın yağa ihtiyacı var. Bu yağı tamamen temizlerseniz saçınızı tamamen kurutursunuz. Peki dişler ve diş etleri için? SLS ve SLES, dişleri çürütcek kadar kuvvetli değildir. Fakat diş etleri hassas bir deri ile korunurlar. Norveç'te Oslo üniversitesinde yapılan bir çalışmada, diş macunlarını test etmişler. SLS içeren ve içermeyen diş macunlarını karşılaştırmış ve bu ürünleri ağzında sürekli tekrarlayan aft sorunu olan insanlar üzerinde denemişler. Deneyin sonucunda SLS ve SLES içeren diş macunlarının bu hastalar üzerinde çok büyük fark yarattığını ve ağızdaki aftların miktarında büyük artışa yol açtığını görmüşler. Makalede sonuç olarak, ağzında afta meyilli insanların SLS ve SLES içeren diş macunlarını kullanmamaları gerektiğini yazmışlar. [6]

SLS ve SLES'in cilt ve göz iritasyonu yaptığı da genel olarak bilinen bir gerçek. [7] Bu konu ile ilgili FDA kendini kötü hissetmiş olacak ki, çocuklar için hazırlanan ve SLS içeren bazı banyo köpüklerinin üzerine “Dikkat: cilt tahrişi yapabilir. Uzun süre (ima edilen 1 saattir) temas etmeyiniz. Çocukların kullanımından uzak tutunuz ve az miktarda tarif edildiği gibi kullanınız. Beklenmeyen bir etki görüldüğünde doktorunuza danışınız” gibi ibareler konulmasını zorunlu hale getirmişlerdir.

Bence en kötüsü, bu kimyasalın 1,4 -Dioxane adı verilen kimyasal içerebilmesidir. [8] Yani bu kimyasalı kullandığınızda az miktarda 1,4-Dioxane kimyasalını da kullanmış olursunuz. 1,4-Dioxane kimyasalı resmen kansorejendir ve kullanımı yasaktır. Aman efendim, n'olcak azicik SLS olan şeyin içinde çok daha azicik 1,4-Dioxane olsa diyorsanız, şampuanlarda %10-20 arası SLS kullanıldığını bilmeniz gerekir. Risk yüksektir. Bu riskli maddenin özellikle diş macunu ve çocuklar için şampuan, duş jeli gibi ürünler olarak kullanılmasını ben tasvip etmiyorum. Çocuğum olsa bu ürünleri üzerinde kullanmazdım. Çünkü yapılan çalışmalarda bu kimyasalın beyin, göz gibi organlarda kalıntı olarak kaldığını ve ileriki yaşlarda katarakt gibi rahatsızlıklara sebebiyet verdiği görülmüş[9].

Şampuanında SLS olanlara kötü bir haber daha, SLS saç foliküllerini öldürerek kelleşmeye de sebep olduğu söyleniyor. [10] :)

Diş macunları :

Bugün siz okuyucular için Migros’a gittim ve diş macunlarının içeriklerini not ettim. Ürünlerin içeriklerini kontrol etmeniz açısından örnek oluşturmak için hep beraber bakalım.

Signal 12 Komple Bakım: Calcium Carbonate (bildiginiz karbonat, zararsız[11]) , Aqua(su ),Sorbitol ( tat verici, zararsız [12]), Hydrated silica (aşındırıcı, zararsız[13]), SLS (yukarıda açıkladığımız gibi), Sodium monofluorophosphate( bir nevi tuz, sinir harabiyeti yaptığı üzerine yayınlar var , pek hoş bir kimyasal değil [14]) , aroma (her ne ise ismi cismi verilmemiş), Cellulose Gum (bağlayıcı, zararsız [15]), Trisodium Phosphate (tuz, zararsız [16]), Potassium citrate (pH ayarlayıcı, zararsız[17]), Sodium saccharin ( suni tatlandırıcı, fazla miktarda olursa zararlı ama burada çok fazla değil [18]), TRICLOSAN (yukarıda açıkladığımız gibi), Calcium Glycerophosphate (Antiplak- diş üzerinde plak oluşmasın diye, zararsız [19]), Phenylcarbinol (asıl adı benzyl alcohol, Kanada'da yasak bir kimyasal, sinir tahribatı yapıyormuş [20]), Glycerin ( gliserin, zararsız [21]), CI 74160 (mavi boya)

Clinomyn sigara içenler için: Calcium Carbonate (karbonat, zararsız [11]), Aqua (su), Sorbitol( tat verici, zararsız [12]), Glycerin (gliserin, zararsız [21]), Aluminium silicate (aşındırıcı, zararsız [22]), SLS (yukarıda açıkladığımız gibi), Aroma (ne içerigi bilmiyoruz), Cellulose Gum( bağlayıcı, zararsız [15]), Sodium monofluorophosphate( bir nevi tuz, sinir harabiyeti yaptığı üzerine yayınlar var , pek hoş bir kimyasal değil [14]), Trisodium phosphate (tuz, zararsız [16]), Dimethicone( silikon bazlı bir kimyasal, ben hiç sevmem çünkü saç döküyor [23] ve bir sürü şampuanda var fakat burada cilt koruyucu olarak kullanılmış, aşırı zararlı değil, çevre için zararlı, toksik olabileceği konusunda çalışmalar var), Sodium saccharin ( suni tatlandırıcı, fazla miktarda olursa zararlı ama burada çok fazla değil [18]), Methylparaben, Propylparaben ( parabenleri sevmiyoruz, gıda koruyucudur ama ostrojeni taklit edebilir ve hormonel bozukluk yaratır , erkeklerde sperm sayısını düşürür, kadınlarda erken ergenliğe sebebiyet verebilir [24]), CI 77891 (titanyum oksit, beyaz boya olarak, Kanada tarafından orta dereceli tehlikeli bulunmuş [25]).

Migros tarafından ve kendisi tarafından organik bitki içeriği oldugu iddia edilen diş macununun içeriğine bakalım:

L' Angelica: Aqua (su), Calcium Carbonate (karbonat,zararsız[11]), Sorbitol( tat verici, zararsız [12]), Glycerin (gliserin, zararsız [21]), Silica(aşındırıcı-eğer nano değilse zararsız [26]), SLS (yukarıda açıkladığımız gibi), Cellulose Gum( bağlayıcı, zararsız [15]), Mentha piperita oil( bitki yağı –zararsız[27]), Melaleuca Alternifolia oil (bitki yağı, zararsız[28]), Anethole (tat verici, zararsız[29]),Menthol (mentoli zararsız [30]), Sodium monofluorophosphate( bir nevi tuz, sinir harabiyeti yaptığı üzerine yayınlar var [31] , pek hoşuma gitmedi),Sodium saccharin ( suni tatlandırıcı, fazla miktarda olursa zararlı ama burada çok fazla değil [18]), Citric Acid (tat verici (limon tadı), zararsız [32]), Eugenol (sentetik olarak da üretilebilir, doğal olarak da yonca yağından elde edilir. Alerji yapabilirmiş [33]) , Limonene ( Avrupa Biriliği tarafından kısıtlı kullanımda olan bir başka kimyasal, parfüm olarak kullanılır. Zararlı [34]), imidazolidinyl Urea( formaldehite dönüşebilen bir kimyasal,cilt için toksik, ülser yaptığı görülmüş [35]), Methylparaben ve Ethylparaben (parabenleri sevmiyoruz, gıda koruyucudur ama östrojeni taklit edebilir ve hormonel bozukluk yaratır, erkeklerde sperm sayısını düşürür, kadınlarda erken ergenliğe sebebiyet verebilirmiş[24]).

İşte bu sebeple içerikleri her zaman kontrol etmenizi söylüyorum. Uzun süren zararsız kozmetikler arama çabalarımızda hiçbir markaya güven olmadığını tespit etmiş bulunmaktayız. Bazen çok ucuz ama çok dandik görünen bir ürün garip bir şekilde gayet sağlıklı çıkarken bazen organik olarak lanse edilen bir ürün böyle kafamızda şüpheler oluşturabiliyor.

E siz ne yapıyorsunuz? Hangi ürünü kullanıyorsunuz, derseniz:

Bendeniz: Dentiste' Plus White kullanıyorum içeriği: xylitol (bi nevi seker, zararsız[36]) , silicon dioxide(aşındırıcı –zararsız [26]), peppermint oil (nane yağı, zararsız [27]), clove oil (yonca yağı, pek zararsız değil, alerji yapabiliyor [37]) , menthol (mentol, zararsız [38]), vitamin C (yararlı), eucalyptus oil (ökaliptus yağı, zararsız [39]), sage extract(adaçayı özütü, zararsız, mikrop kırıcı [40]), chamomile extract (papatya özü, zararsız [41]) , fennel extract (rezene yağı, zararsız [42]), glyrrhiza extract (meyan kökü özü, zararsız [43]), cinnamon bark extract (tarçın özü, zararsız [44])

Normal diş macunundan tat olarak hiçbir farkı yok. Çok da güzel köpürüyor.

Filiz ise Urtekram- Tea Tree diş macununu kullanıyor. İçeriği: Chalk (tebeşir, zararsız [45]), water(su), vegetable glycerine (bitkisel gliserin, zararsız[21]), carrageenan (deniz yosunundan elde edilen bir madde, nemlendirmek icin [46]), essential tea tree oil (çay ağacı özütü yağı, zararsız, mikrop oldurucu [47] ), myrrhe (mür, zararsız [48])

Dikkatinizi çektiyse, Filiz'in kullandığı diş macunu daha sağlıklı görünüyor ama tadını sevmediğim için yonca yağını sineye çekiyorum ve Dentiste' kullaniyorum :D Aslında Utrekram'ın başka aromaları olan diş macunları da var ama onları denemedim. Filiz, naneli olanını yeni almış tadının gayet güzel olduğunu söylüyor. Dentiste’yi marketler ve eczanelerde, Urtekram ürünlerini organik ürün satan dükkanlarda bulabilirsiniz.

Umarım çok korkutmamışımdır.

Sağlıklı günler diliyorum.

Ağça

Referanslar

Friday, February 17, 2012

Giriş

Merhabalar,

Bu ilk yazımızda, biraz kendimizden, biraz da bu blogu açma nedenimizden bahsetmek istedik.

Pek de ilginç olmayan, sıradan bir “frekans tutması” durumuyla olmuştu tanışmamız. Biz iki arkadaş, zamanla bazı konulardaki benzerliklerimizi keşfettik ve yardımlaşarak bu konulardaki bilgi birikimimizi arttırdık. Bunlardan biri de, kozmetik ürünlerin içindeki zararlı maddelerdi. Gün içerisinde tükettiğimiz gıdalardaki tarım ilaçları ve kullandığımız kozmetiklerin içerikleri nedeniyle öyle çok kimyasal maddeye maruz kalıyorduk ki, bu duruma bir sınırlama getirmeye karar verdik. Bu konuda herhangi bir eğitimimiz yok, kendi kendimizi eğittik diyebiliriz :) Esasında, zamanla bunun çok da zor bir şey olmadığını ve bu konuda uzman olmadan da bilinçli tercihler yapabileceğimizi fark ettik. Ve yaklaşık iki senelik inceleme ve deneme-yanılma deneyimlerimiz sonunda, bizim gibi bu konularla ilgilenen, billinçlenmek ve doğru tercihler yapmak isteyen kişilerin işini kolaylaştırmak adına bir blog oluşturmaya karar verdik. Bu blogta, piyasadaki kozmetik ürünleri elimizden geldiğince inceleyecek, içerikleri başta olmak üzere bilgi verecek ve ürünlerle ilgili tarafsız yorumlarımızı paylaşacağız.

Bizden incelememizi ve yorumlarımızı paylaşmamızı istediğiniz ürünler olursa kozmetikavcilari@gmail.com adresine bildirip talepte bulunabilirsiniz.

Sağlıklı günler :)

Filiz & Ağça