Sunday, December 16, 2012

Saç Boyaları

Kokusu ve alerik reaksiyonlari sebebiyle bizi korkutan bir ürün olsa da, saç boyasının tek iyi tarafı çok sık kullanılmamasıdır. Çoğumuzun yılda ortalama 10 defa maruz kaldığı bir ürün bu. Genellikle hamilelere getirilen kısıtlamalar sebebiyle insanlarda korku uyandirsa da, bilimsel olarak bu ürün ve kanser arasında tam olarak baglantı kurulamamış. Yıllar önce kuaforler üzerinde yapılan bir çalışmada, saç boyasının mesane kanserine sebebiyet verebileceği tartışılmış. Takdir edersiniz ki bir kuaförün maruziyeti ve bir boya kullanan insanın maruziyeti son derece farklı. Kuaförler bu kimyasala her gün, defalarca, yakinen maruz kalırken, saçlarını boyatan bir kişi ancak yılda 10-12 defa maruz kalmakta. Dolayısı ile maruziyet faktörü son derece önemli, artı boyanın hangi koşullar altında uygulandığı da önemli. Havasız, kapalı pencereler altında yapılacak uygulamanın akcigerlere verilecek zararı arttıracağı kuşkusuz. Bir de sigara içilen ortam ise vay halimize :) Dolayısı ile kuaforlerde sigara yasağı getirilmesi sağlığımız açısından iki kat yararlı oldu. 


Avrupa Birliği çalışmalarına göre kadınların %60 ı saçlarını boyamakta. 2003 yılında Avrupa Birliği saç boyalarında yer alan bazı içerikleri yasakladı. Bu içeriklerin yasaklanmasındaki temel sebep iritasyon yani tahriş edicilik idi. AB'nin yaptığı basın açıklamasında 24 içeriği yasakladığını ve yasağın sebebini yüksek iritasyon faktörleri sebebiyle eninde sonunda bir kişide alerji yapacağının belirlenmesi olarak gösterdi. En son 2 Agustos 2012 tarihinde yeni bir kısıtlama daha getirdi. http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2012:208:0008:0016:en:PDF Bazı kimyasalların birbiri ile kullanımı yasaklanırken, bazı içerikler de tamamen kaldırıldı. 

Kıssadan hisse: boyaları sakın evde kendiniz karıştırarak kullanmayın. Saç boyaları güçlü kimyasallar içeriyorlar , reaksiyona girebilirler. 


Yasaklanan içerikler: 6-Methoxy-2,3-Pyridinediamine and its HCl salt, 2,3-Naphthalenediol, 2,4-Diaminodiphenylamine, 2,6-Bis(2-Hydroxyethoxy)-3,5-Pyridinediamine, 2-Methoxymethyl-p-Aminophenol, 4,5-Diamino-1-Methylpyrazole and its HCl salt, 4,5-Diamino-1-((4-Chlorophenyl)Methyl)-1H-Pyrazole Sulfate, 4-Chloro-2-Aminophenol, 4-Hydroxyindole, 4-Methoxytoluene-2,5-Diamine and its HCl salt, 5-Amino-4-Fluoro-2-Methylphenol Sulfate, N,N-Diethyl-m-Aminophenol, N,N-Dimethyl-2,6-Pyridinediamine and its HCl salt, N-Cyclopentyl-m-Aminophenol, N-(2-Methoxyethyl)-p-phenylenediamine and its HCl salt, 2,4-Diamino-5-methylphenetol and its HCl salt, 1,7-Naphthalenediol, 3,4-Diaminobenzoic acid, 2-Aminomethyl-p-aminophenol and its HCl salt, Solvent Red 1 (CI 12150), Acid Orange 24 (CI 20170), Acid Red 73 (CI 27290) 


Bir iki yıl önce boya konusunda önlemler almam gerektiğini düşünerek arayışa geçmiştim. O dönemde Lush' a ait "henna rouge" sac boyasını denemiştim. Aslinda henna rouge saç boyası değil, farklı bir kına türevi. İçeriği: Red Henna (Lawsonia inermis), Cocoa Butter (Theobroma cacao), Fresh Lemon Juice (Citrus limonum), Powdered Rosemary (Rosmarinus officinalis), Clove Bud Oil (Eugenia caryopyllus), *Citral, *Eugenol, *Geraniol, *Citronellol, *Limonene, *Linalool, Perfume. * Bitkisel yağlarda doğal olarak bulunur. Fakat malesef uzun süreler uygulamama rağmen, saçımda hali hazirda boya olduğu için bende hiç bir işe yaramadı. Sıfır renk değişimi ve beyazlarda kapama diyebilriim. Fakat ilk kez saçını boyayacak insanlarda her ne kadar parfum icerse de diğer boyalara kıyasla daha saglıklı bir alternatif olabilir diye düşünüyorum. 

Piyasada hatta pazarlarda bile satılan siyah kınadan ise özellikle uzak durmanızı tavsiye edeceğim. Genellikle ucuz olması sebebi ile siyah kınaya kömür zifti katıyorlar ve bu tamamen kanserojen bir içerik. Alacağınız kınanın doğal olmasına özen gösterin. 


"Organik" adı verilen boyaları incelediğimde ise içerisinde bazı bitki özlerinin organik tarım ile elde edildiğini, fakat diğer boyalarda kullanılan amin türevi kimyasalların da bu "organik" boyalarda kullanıldığını gördüm. En azından amonyak içermiyor diyerek uygulattığımda kokusunun az olması ve tahriş etme oranının daha az olması bende güven yarattı. 


Yapılan çalışmalarda görüldüğü üzere koyu ve siyah saç boyalarının yukarıda bahsettiğim kömür zifti (coal tar) sebebi ile kanserojen içerik taşıması yüksek bir ihtimal. Kızıl saç boyalarında ise yukarıda verilen EU tarafından yasaklanan içeriklerden içermesi yüksek ihtimal olduğu için güvenli bir seçim değil. En sağlıklısı sarışın olmak (bunu web sitelerinden okuduğumda kendim de sarışınlığı tercih ettiğim için çok sevinmiştim) . Ama boyalarda hidrojen peroksit ve amonyağın aynı anda kullanılmadığı boyalar kullanmak lazim, yani "organik" boyalar. "Organik" boyalarda amonyak olmadığı için rahatlıkla kullanılabilir. Özellikle gölge, meç gibi uygulamalar gayet sağlıklı bir seçim çünkü boya bu uygulamalarda saç dibinize değmiyor bile. 


Özetle: eğer saçlarınızda halihazırda boya yok ise veya var olan boyanın tonlarına yakın tonlar istiyorsanız ve renk olarak kızıl veya koyu kestane, siyah gibi renkler istiyorsanız Lush in kına serisine bakabilirsiniz veya doğal kına kullanabilirsiniz. Eğer sarışın olmayı düşünüyorsanız organik boyalara yönelin ve evde kendiniz uygulamak yerine bu işi kuaföre bırakarak maruziyetinizi azaltın. Havalandırması iyi kuaförlere gidin ve kuaforde ikram edilen kahveler dahil hic birsey yiyip içmeyin. Ortamda gezinen kimyasalların tadına bakmak istemezsiniz ;) Kuaförden çıktıktan sonra en az 1 litre su içerek zararlı kimyasallardan kendinizi arındırmayı da unutmayın. Kaş ve kirpiklerinizi boyatmayın, körlüğe kadar varan etkileri olabilir. 


Eğer dramatik değişikler veya beyaz kapamak değil ama biraz farklı saç rengine doğru kaymak ise niyetiniz, size bazı tavsiyelerim olacak: 


Siyah- Kestane türevi saç rengi için: kabuğu soyulmamış patatesi haşlayın ve suyunu soğuttultan sonra saçlarınızı durulamak için bu suyu kullanın. Soyulmamış patates yerine, biberiye çayı, adaçayı, ahududu yaprağı çayı, maydanoz, kedi nanesi, kahve, siyah çay, yaş ceviz kullanabilirsiniz. 


Sarı saç için: Safran, zerdeçal, aynısefa çiçeği, papatya, sığır kuyruğu otu,meyan kökü veya bunların hepsinin karışımını da kullanabilirsiniz. 


Kızıl saç için: Güçlü bir filtre kahve, Kuşburnu çayı, kırmızı amberçiçeği ve safrani karıştırarak uygulayabilirsiniz. 


Beyaz saçlarda yaşanan sararmayı engellemek için: gülhatmi veya kestere demleyerek kullanabilirisiniz.  



Sağlıklı günler diliyorum, 


Ağça

Wednesday, November 14, 2012

Bir maskara hikayesi


Birkaç yıl önceye kadar doğru dürüst makyaj yapmayı bilmezdim açıkcasi. Alerjim de oldugu icin ancak dışarı çıkacaksam rimel sürerdim ve bu genelde siyah bi rimel olurdu. Ne zaman siyah rimel sürsem, insanlar mutlaka "takma kirpik mi taktın?" diye soruyorlar. Çünkü aslında siyah benim için doğru bir renk değil, yüzümde kontrast çok az, kaşlarım ve kirpiklerimin yarısı da sarı olduğu için doğal durmuyor. Gözlerimin içinde sarı noktacıklar oldugu için de mavi rimeli tercih ediyorum.

Bu rimel tercihimi size niye anlattigimi dusunuyorsaniz, amaç  tabii ki saglikli ve mavi rimel bulmanın zorluklarını paylaşmak. Bu konuda uzun uzun konusabilirim, ancak bu iş için başka bir blog açmak gerekir. :D 


Doğal olarak, siyah rimel kullanan sevgili arkadaşlarımız çok şanslı, piyasada bir çok sağlıklı rimel var. 
Bunlardan ilki Physicians Formula Organic Wear Mascara, hayvanlar üzerinde deney yapmıyor:

Gördüğünüz gibi sadece isimleri değil, paketleri de gayet afili, üçü de sağlıklı, üçü de uygun.

İkincisi, sasirtici ama gerçek The Body Shop'tan waterproof mascara, diğer rimelleri pek sağlıklı değil ama bunun içeriği iyi ve hayvanlar üzerinde deney yapmıyorlar:



Üçüncüsü, Sephora'nın bazı rimelleri. Sephora da hayvanlar üzerinde deney yapmıyor. Bunlardan ilki: 


İkincisi ve benim kullandiğim da:

Gördüğünüz gibi Good Guide 4 gibi kotu bir puan vermis, tabi ki nedenini sordum. Cevaplayan kişi içerikte alkol var ibaresi var ama ne alkolu oldugu beliritlmemiş, o sebepten kırdık notunu dedi. Adama biraz çıkışmış olabilirim. Bence çok saçma, çünkü metil alkol koyacak halleri yok, belli ki etil alkol. Velhasıl bu rimeli seviyorum çünkü alerji yapmıyor, akmıyor, ve evet mavi rengi var. Hatta mor ve yeşil ve kahverengi bile var. Viva Sephora diyorum. 

GG gorevlisi ile yaptigim konusma linki aşağıda. 


Rimellerde dikkat edilecek zararli kimyasal listesine gelirsek, her türlü paraben, propylene gylcol, Triethanolamine (TEA), SLS klasik olarak elimine ettiğimiz içerikler. Rimele özel Tergitol(R) NP-10 (nonionic) ve Peg/PPG-17/18 Dimethicone içeriğine dikkatinizi çekmek istiyorum. Truth in aging sitesinde yazdığına göre PEG/PPG-17/18 Dimethicone toksikmiş. Tergitol(R) NP-10 ise hormon bozucu. Bir de hoşuma giden bir şey söylemiş. Eğer rimelinizi temizlerken kirpiklerinizin döküldüğünü görüyorsanız, o rimele alerjiniz var demek demiş, katılıyorum. 

İbret olarak gençliğimin baharında kullanmış bulunduğum maskaranin içeriğini göstermek istiyorum: 


tam bir felaket :D 


Sağlıklı günler diliyorum,

Ağça

Thursday, November 1, 2012

Yüz Temizleyiciler


Makyaj yapsanız da yapmasanız da, yüz temizleyiciler her gün düzenli olarak kullanılması gereken ürünlerin başında gelir. Makyaj yapıyorsanız, kullandığınız ürünler gün içerisinde ciltteki ölü deri tabakası, yağ ve kir ile birleşerek gözenekleri tıkar. Tıkanan gözenekler akne ve siyah noktalara dönüşür. Bu durumu sınırlamak için günlük cilt bakımı önemlidir. Cildinize uyan, doğru seçilmiş bir temizleyici cilde yapılan en büyük iyiliktir.

Piyasada sıkça rastlanan temizleyicilerin içerikleri, bugüne kadar bahsettiğimiz ürün gruplarının standart muadillerininkilerden farklı değil. Ne yazık ki her gün kullandığımız bu ürünler içinde gönül rahatlığı ile kullanılabilecek olanların sayısı oldukça az. Yazılarımızı bir süredir takip ediyorsanız, sanıyorum ki hemen her kozmetik dükkanında bulunan, çok bilinen markaların birçoğunu önermediğimizi fark etmişsinizdir. Eskiden her şey doğal ve dolayısıyla sağlıklı iken, şimdi bu ürün çöplüğü arasında zararsız olanı bulmak samanlıkta iğne aramaktan farksız.

Cildiniz ne kadar yağlı olursa olsun, cildinizi tamamen temizleyip kurutacak, dolayısıyla aşındıracak ürünlerden uzak durmalısınız. Tıpkı saç derisi gibi, tüm cildimizin aynı zamanda kendi yağına da ihtiyacı var. O nedenle cilt tipimizi tanıyıp, ihtiyacını belirlemek çok önemli. Benim karma bir cildim var ve sanıyorum cilt tipleri içinde bu en sık görüleni ve bana sorarsanız bakımı en zor olanı T-bölgesi yağlı, yanaklar kuru olduğundan iki bölgeye aynı ürünü kullanamazsınız (kullanacaksanız da karma ciltlere özel üretilmiş ürünler tercih etmelisiniz). Bir diğer seçenek ise, temizledikten sonra kuruyan ve gerilen cildi iyice nemlendirmektir. Karma ciltler için genelde, krem, temizleme sütü veya losyon yerine köpük temizleyiciler önerilir. Ben de her zaman suda köpüren temizleyicileri tercih ediyorum, hem yüzümde ürün artığı bırakmıyor hem de daha ferah bir his bırakıyor. Bu anlamda Rare Blossom’un Lavanta ve Nane içeren Temizleme Köpüğü’nü önerebilirim:

http://www.rareblossom.com/urunler/yuz_bakim/1-9-yuz_temizleme_kopugu

Yağlı ciltler içinse Karanfil ve Çay ağacı içeren köpüğü bulunuyor.

Cildi çok kuru olanlarsa, yüz temizleme jelini kullanabilirler. Yalnız tam anlamıyla kuru bir cilde sahip değilseniz bu ürünü önermem, çünkü oldukça yoğun bir dokusu var ve ciltte sanki yağlı bir tabaka bırakmış hissi verebiliyor.

Ben cildimin kuruyup gerildiğini hissettiğim zamanlarda köpüğe ara verip, Body Shop’un Nutriganics serisinden Softening Cleansing Gel’i kullanıyorum. İçeriği iyi bir ürün ama farklı bir kullanımı var. Kuru cilde uygulanıyor, krem gibi yayarak sürüyorsunuz. İlk başta yağlı gibi bir his bırakıyor ama yaydıktan sonra suyla duruladığınızda o kaygan maddenin bir anda gittiğini ve cildinizin kurumadan temizlendiğini görüyorsunuz



Ağça ise Rossmann’dan aldığı Alterra’nın Su Nanesi Özlü Yüz Temizleme Jeli’ni kullanıyor. Ferah bir his veriyor ve karma olan cildini rahatlatiyormuş. Bu ürün yağlı ciltler için, kuru ciltler içinse Aloe Veralı ve hassas ciltler için parfümsüz seçenekleri var.

http://kremmania.hu/kremek/alterra-arclemoso-fiatal-borre

http://www.rossmann.com.tr/urundetay.php?id=352

http://www.rossmann.com.tr/urundetay.php?id=351

Henüz kullanmadığımız ama ilgimizi çeken ürünler ise, L’Occitane Ultra Comforting Cleansing Milk:

http://www.goodguide.com/products/392234-loccitane-ultra-comforting-cleansing

GNClerde satılan Dr. Hauschka Cleansing Cream:

http://www.cosdna.com/eng/cosmetic_766854700.html

Boynerlerde satılan Burt’s Bees Orange Essence Facial Cleanser:

http://www.goodguide.com/products/130536-burts-bees-orange-essence

Ancak, bu ürünün içinde bulunan lanolin koyun yünününden elde edilen bir yağ olduğundan yüne
alerjisi olanlar dikkatle kullanmalıdır.

Ve de son olarak, Body Shop Aloe Calming Facial Cleaner:

http://www.goodguide.com/products/149953-body-shop-aloe-calming

Sağlıkla parıldayan ciltler dileğiyle

Filiz

Saturday, October 20, 2012

sac joleleri



Gelen istekler üzerine, hayatimda hic kullanmamis olmama ragmen, sac joleleri hakkinda yaziyorum. Bu konuda araştırma yapana kadar durumun vahametinden haberim yoktu açıkcası. Hiçbir ürün konusunda bu kadar caresiz kalmamistim. Genellikle sadece organik urunler satan dukkanlarda degil, marketlerde de satilan urunleri tavsiye etmeyi seviyorum. Normal market alisverisinizi yaparken urunleri almak da guzel oluyor, fakat maalesef cok arayip taramama ragmen duzgun bir market sac jolesi bulamadim. Saglikli olduklarini dusunduklerim asagida yer almakta.


Lavera Hair Styling Gel - Ingredients: 21.6 TL

http://www.ekoorganik.com/kategori/bakim_kozmetik/sac_bakimi/lavera_organik_sac_jolesi_aloe_vera_bambu_100.aspx


Alcohol*, Sorbitol, Water(Aqua), Glycerin, Sodium PCA, Dehydroxanthum Gum, Shellac, Chondrus Crispus (Carageenan) Bambusa Arundinacea Stem Extract*, Aloe Barbadensis Leaf Juice*, Humulus Lupulus (Hops) Extract*, Camelia Oleifera Leaf Extract*, Marrubium Vulgare Extract, Oryza Sativa (Rice) Extract*, Fragrance (Parfum)**, Citral**, Limonene**, Linalool**, Geraniol**
* ingredients from certified organic agriculture
** natural essential oils


Surya saç jölesi 22TL

http://www.soleorganic.com/?urun-149-Surya-Brasil-Sapien-Organik-Sac-Jolesi.html

Deionized Water (Aqua), Aloe Barbadensis Leaf Juice*, Glycerin, Dehydroxanthan Gum, Benzyl Alcohol (and) Dehydroacetic Acid, Magnesium Aluminum Silicate, Citrus Aurantium Dulcis (Orange) Oil, Cedrus Atlantica (Cedarwood) Bark Oil, Citrus Aurantium Bergamia Fruit Extract (and) Eugenia Caryophyllus (Clove) Leaf Oil, Dextrin (and) Malpighia Glaba Fruit Extract* and Sodium Hydroxide.

*Ingredient proceeding from Organic Farming.

98.87% of the total of ingredients are of natural origin.
10.10% of the total of ingredients proceed from Organic Farming.



Aubrey Organics B-5 design organik sac jolesi

http://www.furkansaglik.com/x_aubrey-organics-aubrey-organics-organik-sac-jolesi-b5-design-gel_34201.php?k_id=109&kn=Nemlendirici+Sa%E7+Kremi#0


INGREDIENTS INCI: Aqua, aloe barbadensis leaf juice*, panthenol (vitamin B-5), acacia gum*, astragalus gummifer gum (tragacanth), rosa rubiginosa (Rosa Mosqueta®) rose hip seed oil*, inositol, methionine, cysteine, aesculus hippocastanum (horse chestnut) extract, equisetum hyemale (horsetail) extract, tussilago farfara (coltsfoot) extract, urtica dioica (nettle) extract, linoleic acid, biotin, glycerin, citrus grandis (grapefruit) extract, alcohol denat. (38b, lavender*), tocopheryl acetate, hamamelis virginiana water, ascorbic acid, glycine soja (soybean) oil, daucus carota sativa (carrot) root extract, beta-carotene, myroxylon balsamum (balsam) oil, citrus sinensis (sweet orange) oil*.



Market jolelerinde dmdm hydantoin, Methylchloroisothiazolinone, propylene glycol, triethanolamine, Benzophenone-4..vb gibi zararli icerikler var. Propylene gylcol un mesela hassas sac diplerinde kasinma ve kuruma yaptigi biliniyor. Methylchloroisothiazolinone ise alerjik bir icerik ve aslinda sacta bırakilan urunlerde olcusu 7ppm ile sınırlandırılmıs. Ppm parts per million demek, yani milyon molekulde 7 olacak sekilde ancak izin veriliyor ama bunu analiz eden kimse yok. Dolayisi ile tamamen elimine edin bana sorarsaniz. Dmdm hydantoinden bahsetmistik dus jelleri yazisinda. Propilen glikol de ayni sekilde dus jellerinde bahsetmistik. Triethanolamine ise (TEA) olarak da biliniyor. Birçok forumda ve organik makyaj onerisi veren sitelerde DEA ve TEA iceren urunleri kullanmamanız konusunda bol bol bilgi verilir. TEA aslinda genelde %15 kadar DEA iceren bir kimyasaldir ve DEA da bir cok kansere yol actigi soylenen bir kimyasaldir. Ayrıca deriyi tahris eder.


EWG birkaç haftadır servis vermiyor, siteyi guncelliyorlarmis.

Yine de gelenegi bozmuyorum ve su yaziyi link olarak veriyorum.

http://www.ewg.org/healthyhometips/ingredientsinpersonalcareproducts

bunlari kullanmayin dedigi listede :

"paraben" ile biten icerikler
DMDM hydantoin
Imidazolidinyl urea
Methylchloroisothiazolinone
Methylisothiazolinone
Triclosan
Triclocarban
Triethanolamine (or "TEA")
"PEG" ile baslayan veya ortasında "-eth" iceren icerikler (e.g., sodium laureth sulfate)

"FRAGRANCE," "FD&C," or "D&C."



Market Sac joleleri genellikle en az 4 tanesini iceriyor oluyor. Degisik markalarin degisik icerikleri var tabi ki. Ama genelde bu kadar cok zararli kimyasal iceren bir seyi butun gun sac derisinde ( kafa derisinin hemen altinda bir cok damar gecer) tutmak ne kadar mantıklı sizin karariniza birakiyorum.



Saglikli gunler diliyorum,



Agca

Wednesday, September 26, 2012

Allıklar ve Yüz Renklendiriciler (Tintler)


Oldum olası makyaj yapmaktan keyif almışımdır. Aynada renkli, ufak tefek hileler barındıran rötuşlar atmak hep hoşuma gitmiştir. Yeni yeni makyaj yapmaya başladığım zamanlarda nedense allığı es geçmiştim. Bunun kendimce nedenini biliyorum: O yıllarda allık sürdüğünü gördüğüm “büyüklerimin” yanlış allık uygulamaları nedeniyle bir palyaço görünümü almalarına ramak kalmış olmasıydı Allık her ne kadar makyajda öne çıkan bir öğe olmasa da, yanlış yapılan allık uygulamaları hiç zorlanmadan bu öğeyi epeyce ön plana çıkarabilir

Yıllar sonra yeni teknikler öğrenmek için gittiğim bir makyaj kursundaki eğitmen, “makyaj konusunda iki tür kadın vardır: göz kadını ve dudak kadını” dediğinde neden allığın göz ardı edildiğine dair bir nebze daha profesyonel bir görüş oluşmuştu kafamda. Göz kadını ağırlıklı olarak göz makyajı yaparken, dudak kadınları göz makyajını ya hiç ya da çok hafif yapıp iddialı renklerde ruj kullanarak dikkati dudaklara çekiyor.

Böyle kısa bir makyaj bilgisi verdikten sonra gelelim yine allıklara. Allığın makyajın tamamlayıcısı olduğunu düşünüyorum. Makyajın her parçası önemli ama allık yüze renk veren bir madde olduğundan olmazsa olmaz olarak görüyorum. Allığın cilt rengine göre renk seçimi kadar doğru uygulanışı da önemli. Ve tabii ki içeriklerinin güvenli olması...

Benim son 6-7 senedir çok severek kullandığım bir marka var: Bare Minerals (Bare Escentuals).Bu marka Türkiye’de sadece eczanelerde satılıyor, Amerika’da kendi mağazaları var, Avrupa’da ise Sephoralarda bulunabilir. Mineral makyajı çıkaran ilk markalardan. Toz pudralarını da güvenle kullanıyorum ama allıklarından yaz kış vazgeçemiyorum. Sıkıştırılmış toz olmaması nedeniyle çok daha uzun süre dayanıyor. İçeriğinde parabenler, sülfatlar, sentetik kokular, sentetik boyalar, petrokimyasallar ve ftalatlar yok. EWG’den de yeşil kategoride puan almış bu ürünü kesinlikle tavsiye ederim. Bare Minerals aynı zamanda hayvanlar üzerinde deney yapmamasıyla da bizden tam not alıyor.

http://www.sephora.com/bareminerals-blush-P61009

Bir de USDA tarafından organik sertifikasına sahip olan Flora markasının allıkları var. Bu allıklar mineral değil, sadece organik bitkilerin pudra haline getirilmesinden oluşuyor. Tamamen organik içerikten oluştuğu için de güvenli bir ürün.

http://magaza.saru.com.tr/organik_flora_allikmelon/ProductDetails.aspx?ProductID=179

Bir de birkaç sene önce Ağça ile Sephora’da keşfettiğimiz Benefit marka sıvı allıklar var. Bir diğer adı da tint. Çünkü bunlar allık kadar yoğun olmayan ama yanaklara doğal bir renk veren sıvı renklendiriciler. Benefit’in birçok tint çeşidi var ama içeriği güvenli olan şu ikisini önerebilirim:

Soguk tenliler için pembe tonlarda:

http://www.goodguide.com/products/384436-benefit-cosmetics-posietint


Sıcak tenliler için şeftali tonlarında:

http://www.goodguide.com/products/390769-benefit-cosmetics-chachatint

(Cildiniz ne tonda ogrenmek icin http://www.sacport.com/ten-rengine-gore-sac-rengi-secimi/ )
Ben soguk tenli olduğumdan PosieTint’i kullanıyorum ve bu üründen çok memnunum. Toz pudralara göre kullanım kolaylığı sağlıyor. Özellikle terlemenin sık olduğu yaz günlerinde toz allık ve pudraların terle karışık gözenekleri tıkamasını istemezseniz bu ürünü kesinlikle denemelisiniz. Ayrıca, sıvı olduğundan toz allık gibi kolayca silinip çıkmıyor, çok kalıcı. Ben özellikle makyaj yapmayı istemediğim günlerde sadece bu tint’i sürerek yanaklarımı renklendirmeyi tercih ediyorum

Güzel günler dilerim.

Filiz

Tuesday, September 11, 2012

Dus Jelleri ve Sabunlar



Bu basligimizi Friday (beautystanbul.blogspot.com) istegi uzerine dus jelleri ve sabunlar hakkinda hazirlamaya karar verdik.

Piyasada bulunan dus jellerinin içeriğine baktıkça, açıkcası içim açılmıyor. Bugün bir değişiklik yapıp erkekler için “özel” duş jellerine de göz attım. Halleri daha içler acısı. Sanırım bazı insanlar duş jelinin ozelliklerine (nemlendirici, yumuşatıcı, canlandirici vs.) göre alışveriş yapıyorlar. Bazi insanlar ise sadece kokusuna bakıyor.

Şampuanlar ile ilgili yazımda Sodium Laureth Sulfate (SLS) hakkında uzun uzun bilgiler vermiş, cilt için ne kadar tahriş edici olduğunu yazmıştım. Yine bebek şampuanları ile ilgili yazımda da bu kimyasaldan bahsetmiştim. Özetlemek gerekirse SLS tahriş ediyor. Daha fenası kanserojen formaldehit kaynağı olabilmesi. Dolayısı ile bu içeriği gördüğüm ürünlerden asla almıyorum.  Bu tip market duş jellerinde, SLS'nin yanı sıra kuvvetli kimyasal parfumler kullanılıyormuş. Bu parfumler genelde fitalat denilen kimyasallardan oluşuyor ve, facebook grubumuzu takip eden üyelerimiz görmüştür, Danimarka'da bu tip fitalatlar yasaklandı. Bazı duş jellerinde SLS yerine Cocomidopropyl Betaine kullanılmış, kendisi alerji yapabilen bir kimyasal. Dikkatimi ceken bir baska kimyasal ise DMDM hydantoin oldu. EWG de 7-8 gibi son derece yuksek bir tehlike derecesi verilmis. Bu kimyasaldan bebe sampuanlari yazımda bahsetmistim. Tabii ki kullanmıyoruz.  DMDM hydantoin yine kanserojen formaldehite dönüşen bir madde. Bu içeriğin özellikle erkeklerin duş jellerinde bolca yer aldigini gordum. Avrupa’da sınır %0,6 , Japonya’da ise %0.3. Fakat bu sınır ne kadar aşılıyor belli değil çünkü DMDM Hydantoin kozmetiğin içine attığınız andan yarım saat içinde başka (Formaldehit gibi) kimyasallara donusuyor. Ve olculmesi neredeyse imkansiz hale geliyor. Yani siz satın aldiginizda kutuda dmdm hydantoin yerinde yeller esmekte ve artik formaldehit (FA) icermekte. Hem de ne kadar FA içerdigini ureticisi bile bilmemiyor.

http://www.ewg.org/skindeep/ingredient/702196/DMDM_HYDANTOIN/

Parabenleri sevmiyoruz. Duş jellerinde bol bol goruyorum. Adeta paraben kokteyli...


Retinyl Palmite bir A vitamini çeşidi olmasına karşın, cildimizde kullanmak icin akıllıca bi seçim değil. EWG nin yaptigi calismalara gore cildinizde retinyl palmitate varken gunese ciktiginizda cilt kanseri riskiniz artiyor. Dolayısı ile riske girmeye gerek yok, bu maddeyi icermeyen urunleri tercih etmekte yarar var.



Ozetlemek gerekirse, yapay renkleri ve kokuları yogun oldugu icin dus jellerinden mumkun mertebe kacinmakta yarar var. Hayir, mutlaka kullanacagim diyorsanız Alterra dus jellerini tavsiye ediyorum. Hem guvenli hem de ucuz. Limon otu ve kayısılı dul jeli icerigi: Aqua, Alcohol, Glycerin, Coco-Glucoside, Xanthan Gum, Parfum (dogal), Disodium Cocoyl Glutamate, Sodium Lauroyl Lactylate, Sodium Citrate, Caprylyl/Capryl Glucoside, Citric Acid, Sodium Cocoyl Glutamate, Linalool, Glyceryl Oleate, Limonene, Citral, Geraniol, Prunus armeniaca kernel oil, Citronellol.
Limona alerjisi olanların kullanmamasi gerekiyor tabi :D


Dus jeli yerine sabun kullanabiliriz. Ama gerçek sabun. Parfumlu degil, dogal kokulu. Asla antibakteriyel degil, cunku bu tip sabunlar genelde triclosan iceriyorlar. Bu icerige de dis macunlari yazimda bol bol deginmistim. Artı antibakteriyel oldugunu iddia ettikleri triclosan iceren sabunların ise yaradigi da bilimsel olarak kanitlanmis degil. Antibakteriyel sabunun daha iyi mikropları temizledigi malesef pek de dogru degil. Sıvı sabunları da pek tavsiye etmiyorum, genellikle iceriklerinde SLS kullanılıyor.



Katı sabun denince aklımıza gelen Hacı Sakir’i ben tavsiye etmiyorum. Araştırdığım kadarıyla içerisinde 80li yıllardan itibaren piyasada pek kullanılmayan bir madde var: musk xylene. Kanserojen ve çevreyi kirleten bir malzeme olarak tanınmakta. Wikipedia'da bile bu konuda bilgi bulabilirsiniz.



Peki, ne tavsiye ediyoruz? sorusuna cevabim aslında cok basit: Otacı. Sabunları kurutulmus sabun oldugu icin bir muddet sonra camura donusmuyor, sonuna kadar katı sabun formunu koruyor. Ozellikle lavantalı sabunu tavsiye ederim, kokusunu cok begeniyorum.



“Degisik sabun kokuları beni cezbediyor” diyorsanız bu sitedeki sabunlari tavsiye ederim, harikalar. Icerikleri de guvenli. Biraz pahalılar (yaklaşık 14 tl)

http://www.morethansoap.com/#soap



Lush tavsiye etmiyorum. Duş jellerinde SLS ve sabununda bile parfum icerigi gordum. Hatta bazilarinda SLS var. Dove‘un normal sabununu tavsiye etmiyorum, fakat kokusuz olan sabunu (hassas ciltler icin olan) olabilir.



Klar sabun da kullanılabilir.

http://www.ekoorganik.com/kategori/temizlik/sabun/klar_kokusuz_el_yuz_ve_vucut_sabunu_100gr.aspx



Zeytinyagli sabun istiyorsanız:

http://www.ekoorganik.com/kategori/temizlik/sabun/agno_dogal_zeytinyagi_sabunu_aloe_vera_125.aspx

Baska bir lavantali sabun :

http://www.ekoorganik.com/kategori/temizlik/sabun/urtekram_organik_sabun_lavanta_175gr.aspx



Arama motorlarına organik sabun yazınca çıkan sonuçlara da baktım. Bir suru icerigi belli olmayan sabun cikti. İcerik kontrolu cok onemli. Yapay koku veya renklendirici olmamalı. Sabun icerikleri de sizi sasirtabilir. X sehrin yoresel sabunu diye aldiginiz ve dogal sandiginiz bir sabun tamamen yapay olabilir. Mutlaka icerik kontrolu yapın.



Saglikli gunler diliyorum,



Agca

Sunday, September 2, 2012

Göz Makyajı Temizleyicileri

Benim gibi her gün makyaj yapan ve makyajı seven biriyseniz, makyaj malzemeleriniz kadar temizleyicilerinize de önem vermeniz gerekir. Gün içerisinde yaptığım makyajı etkili bir şekilde arındıracak ve aynı zamanda cildime zarar vermeyecek türde temizleyicileri tercih ediyorum. Elbette bu iki unsuru bir arada bulmak kolay değil; epey uğraş, araştırma ve sabır gerekiyor ama imkansız da diyemem ☺

Maalesef piyasada sıkça bulunan ve tercih edilen çoğu ürünün içeriğinin hiç iyi olmadığını söylemeliyim. Göz makyajı temizleyicisi alırken çok bilinçli davranmak gerekiyor. Güvenli ürünlerin azlığı ve erişiminin zor olması nedeniyle ben de uzun yıllar piyasadaki bu zararlı içerikli ürünlere maruz kaldığımı şimdi üzülerek fark ediyorum. Ama zararın neresinden dönülürse kârdır.

Sizlere piyasadaki zararlı içerikli ve her yerde bulunan bu ürünlerden bahsetmeyeceğim. O ürünleri kullanmaktan vazgeçip, araştırmaya başladığım zamandan beri yavaş yavaş nasıl bir yol katettiğimden bahsetmek istiyorum. Birçok yerde bulunan Maybelline 2’si 1 Arada Göz Makyajı Temizleme Losyonu hem kolayca bulunan hem de uygun fiyatlı bir ürün. İçeriğinde paraben yok. Çok kötü bir sicili yok, ancak yine de içeriğindeki cyclopentasiloxane (D6) bir siloksan türü olması nedeniyle endişe yaratıyor. Rahim kanserinden, üreme ve bağışıklık sistemi hasarına kadar çeşitli zararlı bulunan ve toksik olarak nitelendirilen diğer iki siloksan türü cyclotetrasiloxane (D4) ve cylcopentasiloxane (D5) 2009 yılında Kanada tarafından toksik maddeler listesine eklenmek üzere önerilmiş. Söz konusu ürün içinde bulunan D6 ise, henüz insan ve çevre sağlığı üzerinde tehlike oluşturan kategoride ele alınmıyor ama kaynaklar bu konuda hala bilimsel boşlukların yer aldığından da bahsetmeden geçemiyorlar. Bu konuda karar size kalmış.

Maybelline ile aynı kategoride değerlendirilebilecek, kolay bulunan bir ürün olan Neutrogena Oil-Free Eye Makeup Remover da önerebilirim. İçeriği oldukça iyi, sadece benzil alkol görmek hoşuma gitmedi ama Good Guide’dan çok iyi bir puan almış, muhtemelen bu içerik tehdit edici miktarda kullanılmamıştır. Benzil alkolun ürünlerdeki miktarı önemli çünkü.

http://www.goodguide.com/products/143394-neutrogena-oil-free-eye


Sadece eczanelerde satılan Laroche Posay Physiological Eye Makeup Removal adlı üründen uzunca bir süre kullandım. Ürün parfüm ve paraben içermiyor. Bu ürünü Good Guide’taki araştırmalarım sonucunda bulmuş, orada yeşil ürün kategorisinde görünce alıp kullanmıştım.

http://www.laroche-posay.ie/product-treatments/Physiological-cleansers/Physiological-Eye-Make-Up-Remover-p4049.aspx

He ne kadar GG’dan sağlık açısından 8 puan alsa da içeriğinde alerjik reaksiyonlara sebebiyet verebilecek hexylene glycol ve Japonya’da kozmetiklerde kullanımı yasaklanan poliaminopropyl biguanide vardı. Muhtemelen bu ürünün yeşil çıkma sebebi içeriğindeki bu maddelerin sağlığı tehdit edecek miktarlarda eklenmemiş olmasıdır.

Buna çok benzer bir ürün olan Physiological Micellar Solution da hemen hemen aynı düzeyde ama içeriğinde parfüm olması nedeniyle puanı biraz daha düşük. Bu ürünlerin kullanışlılığına gelirsek, su bazlı olduklarından çok bir ağır makyajı yağ bazlı temizleyiciler kadar kolay ve hızla temizlediklerini söyleyemem. Ama hafif bir makyajı temizlemekte sorun yaşamazsınız.

Daha da iyisi var mı derseniz, elbette var. Benim göz makyajı temizleyicisi olarak favori ürünüm, organik sertifikalı Alman markası olan Alterra’nın normal ve karma ciltler için şeftali özlü göz temizleyicisi.

http://www.rossmann.com.tr/urundetay.php?id=350

İçeriği tamamen güvenli olan bu ürün, yoğun kıvamıyla çok iyi temizliyor ve fiyatı da inanılmaz uygun.
Ağça’nın kullandığı göz temizleyici ise

http://www.rossmann.com.tr/urundetay.php?id=831

İçeriği de gayet güvenli ve Ağça çok iyi temizlediğini söyluyor.


Bu iki ürünün de tek olumsuz tarafı sadece Rossmann’larda satılması ve Türkiye’de Rossmann mağazalarının çok az şubesinin olması. Şayet Almanya’yla bağınız varsa, oradan da rahatça getirebilirsiniz, zira Almanya’da Rossmann birçok yerde var.


Ve son olarak Türkiye’de bulunan organik sertifikalı ürünlerden bir tanesinden daha bahsetmek istiyorum. İnternette araştırdığınızda, organik ürün satan dükkanların web sitelerinden kolayca sipariş edebileceğiniz bir göz makyajı temizleyicisi var: Logona Organik Aloe ve Gül Özlü Göz Makyajı Temizleyicisi. Fiyatı da 25 TL civarında. Alterra’dan çok memnun olduğum için bu ürünü denemedim ama deneyenler olursa yorumlarını bizimle paylaşırlarsa memnun oluruz ☺


İçeriği şöyle: Glycine Soja (Soybean) Oil*, Ricinus Communis (Castor) Seed Oil*, Rosa Canina Fruit Oil*, Prunus Amygdalius Dulis (Sweet Almond) Oil*, Simmondsia Chinesis (Jojoba) Seed Oil*, Canola Oil*, Aloe Barbadensis Leaf Extract*, Tocopherol, Parfum (Essential Oils), Limonene Linalool, Citronellol, Geraniol, Citral. *organically grown



Sağlıklı günler dileğiyle,

Filiz

Thursday, August 23, 2012

Deodorantlar

Bu basligimiz, Cigdem Hanım'ın istegi uzerine, ozellikle yaz aylarinda vazgecilmezimiz deodorantlar ile ilgili. Deodorantlar genelde kol alti icin kullanilirlar ve bu bolge kan-lenf dolasimi acisindan yogun bir bolge oldugu icin dikkat edilmesi gereken bir kozmetiktir. Tabii kozmetigin zararsiz olmasinin yani sira islevsel olmasi da bizim icin onemli. Deodorantlar hakkinda bircok yazı yazildi ve uzerinde cok konusuldu. Bircok degisik gorus var. Kısaca, deodorantlarda kullanılan iceriklerden paraben, aluminum chlorohydrate, PEG’ler, benzyl alcohol, urea, triclosan, talc, phthalate hakkinda supheler var. Mumkunse bu iceriklerin kullanilmamasi oneriliyor. “Gazli” sprey urunler alerji ve gozde tahrise sebep oldugu icin sevilmiyor. Her ne kadar ferah hissi ile bizi memnun etse de, kapalı mekanlarda sıkıldıgında bile rahatsiz ediyor. Bazen bir saldirgana silah olarak kullanmayi bile aklimizdan gecirdigimiz bu urune butun gun maruz kalmak pek akillica bir is degil aslinda. Peki onun yerine ne koyabiliriz?




Alterra ve Dr. Hanuska icerikleri cok benzer olan urunler

http://www.goodguide.com/products?filter=dr%20hanuscha&sort_by_type=rating&sort_order=DESC&x=0&y=0#!rf%3D%26rf%3D%26rf%3D%26cat%3D368907%26brd%3D122556%26page%3D1%26filter%3Ddr%2Bhanuscha%26sort_by_type%3Drating%26sort_order%3DDESC%26meta_ontology_node_id%3D İceriklerinde fazlasiyla organik bitkiler olsa da, bu bitkilerin yaglarinda bulunan bazi maddeler alerjen olabiliyor. Bu urunler dikkatle kullanilmali. Ben Alterra'nın urununu kullandim. Acikcasi deodorant olarak alkol ve bitki yaglari iceren urunlerden performans beklemiyorum. Hayal kirikligi oluyor. Sonucta bu tip urunlerin sicak ve nemli ortamlarda pek fazla ise yaramadigini deneyen bilir.




Day’s Natural Cosmetics'in deodorant stickini market rafında gordugumde heyecanlanmistim. Uzerinde paraben yok, aluminum yok ve alkol yok diyordu. Fakat “propylene glycol var” kismini o kadar buyuk fontlar ile yazmamislar. EWG de 3 vermis, dolayisiyla cok umursamadan kullandım. Oncelikle kullanımı zor. Yumusak degil sert bir yapisi var ve suruldugunde yapis yapis oluyor. Tabi bu benim gorusum, Filiz bu deodoranti sevdi ve kullaniyor. Performans olarak aslinda fena degil. Yine de kullanimini sevmedigim icin arayisa gecmistim.

Filiz’in kullandigi ve begendigi deodorantlardan bahsetmisken, Lush’in cay agaci iceren deodorantından bahsetmemek olmaz.


http://www.lushturkey.com/tea-tree-limon-ardic-yaglari-iceren-kalip-deodorant/product.aspx?productid=159

Filiz bu urunu cok begenmisti, yalnız toz kıvamlı oldugu icin koyu giysilerde leke birakabiliyormus, fakat silkeleyince de cikiyormus. Bir de, koruyuculugu yuksek bir urun sayilmaz ama terlemenin az oldugu kis aylarinda guvenle kullanilabilir. İcerik olarak da gayet iyi gorunuyor. Yine de bitkisel yaglar icerdigi icin alerjik bunyeler dikkat etmeli.




Gratis'te satış elemanlarına blogumuzdan bahsedince, bize Crystal Essence’nin mineral deodorant towelettes onerdiler. Bu, ufak, kolonyali mendil formatinda bir urun. Cantaniza atiyorsunuz, acil bir durumda kullaniyorsunuz. Paketi ekolojik olarak cozunebilir ve icerigini hayvanlar uzerinde test etmemisler. Lavantali, narlı ve sade cesitleri var. Tanesi 1 TL. Hararetle tavsiye ediyorum cok etkili. :)



Fakat sadece acil durumlarda degil, surekli kullanmak icin gozlerim yeni bir urun ariyordu. Bir arkadasim (Emir Kurtaran), Naturally Fresh Deodorant Crystal’i tavsiye etti. Bu urune benzer Jolie Fresh vs gibi bircok urun var. Naturally Fresh’i GNC'de, Jolie Fresh’i de eczanede buldum. İceriklerinde sadece Ammonium alum var ve stick seklindeler; biraz islatip koltuk altlariniza uyguluyorsunuz. Her ne kadar kulaga igrenc gibi gelse de kullanımları cok rahat, yapis yapis degil ve ... evet ....etkili. Hem de cok etkili. Korkunc sıcaklarda bir kere bile beni uzmedi. İcerikleri ise temiz. Aluminum icerikli bir kimyasal diye dusunseniz de aslinda oyle degil. Bu molekul oldukca buyuk, dolayisiyla gozeneklerden kan akisina karismasinin imkansiz oldugu soyleniyor. Dogal olarak da bulunuyor ve yiyeceklere bile katiliyor. EWG ve Goodguide'da zararsiz kategorisinde. Bu urunler de hayvanlar uzerinde test edilmemis. Sonuç olarak,benim icin kazanan urun bu oldu.

Saglikli gunler diliyorum,


Agca

Thursday, August 16, 2012

Saturday, August 11, 2012

Tonikler

Merhaba,

Bu hafta cilt temizliğinde önemli bir yeri olan tonikler hakkında yazalım dedik. Bundan 5 sene öncesine kadar tonik kullanmıyordum, hala da çok sık kullandığımı söyleyemem ama bazı zamanlarda gerçekten çok işe yarıyor. Tonikler, özellikle karma ve yağlı cilde sahip kişilerin işine yarayan ürünler; çünkü gün içerisinde bu tür ciltlerde özellikle T bölgesinde yağlanma olur. Böyle zamanlarda bir parça pamuk ve tonikle cilt silinirse yağlanma sorunu ve gözenek tıkanmasının önüne geçilmiş olur.

Uzmanlar günlük rutin cilt bakımı için 3 temel ürün grubundan bahsediyorlar. İlk olarak, arındırma ürünleri olarak kullanılan, ciltte gün içerisinde biriken makyaj, yağ ve kirleri çıkaran temizleyiciler grubu. Bunlar, pamukla uygulanan losyonlar ve yıkama jelleri olarak 2 gruba ayrılırlar. Günlük cilt bakımının ikinci aşaması toniklerdir. Temizlenmiş cildin pH dengesini korumak ve içeriğine göre sıkıştırma yapmak için bu tonikler uygulanır. İngilizcesi “toner” yani ciltte toparlanma sağlayan, dengeleyen anlamına gelen bu ürünlerden sonra günlük cilt bakımının 3. Aşaması olan nemlendirmeye geçilir.

Piyasadaki toniklerin birçoğunun içerisinde alkol var. Alkol hassas ciltlerde tahrişe neden olabilir. Alkolsüz tonikleri seçmede fayda görüyorum. Eskiden insanlar tonik olarak gül suyu kullanırlarmış. Aslında mantıklı bir seçim olabilir ama ne derece etkili tonlama yaptığı konusunda emin değilim. Bugüne kadar kullandığım tonikler içerisinde en çok memnun kaldığım Rare Blossom’un söğüt kabuğu ve lavanta özlü pH dengeleyici ve temizleyici toniği oldu. Organik sertifikalı bir ürün olduğundan güvenle kullanıyorum. Ayrıca cam şişede olduğu için de RB ürünlerini seviyorum. İçeriği de tertemiz:


Citrua aurantium (Neroli) Distillate*, Aqua, Glycerin*, Salix nigra (Willow) Bark Extract, Rosa damascena (Rose) Distillate*, Lavandula angustifolia (Lavander) Distillate*, Sodium benzoate, Potassium sorbate, Acetum*.

http://www.rareblossom.com/urunler/yuz_bakim/1-21-ph_dengeleyici_temizleyici_tonik

Rare Blossom’un ayrıca yağlı ciltler için de yeşil çaylı toniği var:

http://www.rareblossom.com/urunler/yuz_bakim/1-17-tonik_yagli_ciltler_icin

Eğer cildiniz yağlı ve akne sorununuz varsa tea tree (çay ağacı) içeren tonikler de kullanabilirsiniz. Bunlar için bir alternatif Lush’ın Tea Tree Toner Tab Vit isimli tableti.

http://www.lushturkey.com/problemli-sivilceli-ciltler-icin-ozel-tonik-tablet/product.aspx?productid=401

Bu ürün Good Guide’tan 10 puan olan en yüksek puanı almış. Ürünün kullanımı alışılagelmiş toniklerden biraz farklı. Tableti sıcak su dolu bir kaba atıp erimesini bekledikten sonra yüzünüzü kaba doğru eğip, başınızın üstüne bir havlu atıyorsunuz. Suyun buharı sayesinde gözenekleriniz açılıyor. Daha sonra bu suyu atmıyorsunuz. Soğuttuktan sonra bir kaba koyup tonik olarak kullanabilirsiniz. Aynı zamanda yüz maskesi uyguladıktan sonra bu suyla da temizleyebilirsiniz. Hem uygun fiyatlı hem de bolca tonik sağlayan bu ürünü denemekte fayda olduğunu düşünüyorum. Ancak bir uyarıda bulunmak isterim: Lush’un Tea Tree Water isimli ürünüyle bunu karıştırmayın. O ürünü de zamanında kullanmış ama içeriğinde paraben olduğunu görünce bırakmıştım. Tea Tree içeren tonik olarak tabletler daha güvenli.

Sağlıklı günler dileğiyle

Filiz

Saturday, July 7, 2012

Gunes Kremleri Hakkinda

Merhabalar,


Kendimi yillardir gunese karsi alerjik bilirdim. O zaman ki dermatolog oyle soylemisti. Ne zaman gunese ciksam minik yaraciklar kapliyordu cildimi. Ne kadar koruyucu gunes kremi sursem de durum degismiyordu. Tabi sonradan dusununce, cocuklugumdan beri gunese asla koruyucu surmeden cikmadigim icin alerjimin gunese mi yoksa koruyucuya mi oldugunu bilmiyordum. Geçtiğimiz senelerde gunesten korunmak icin içeriginde oxybenzone icermeyen bir gunes kremi kullandigimda sonuc barizdi. Gunes altinda uzun zaman kalmama ragmen, bir tane bile yara olusmadi. Su anki dermatologum, sorunun oxybenzone olabilecegini soyledi. Diyecegim, kullandigimiz kozmetikler dusundugumuzden daha cok hayatimiz etkiliyor olabilir. EWG 2012 yazina ozel gunes koruyuculari için calisma yapti. Bir afis hazirladi ve skindeep sayfasindan calismalari takip edebilirsiniz. Maalesef tavsiye edilen cogu gunes urunu ulkemizde yok. Kisaca EWG nin tavsiyesi, gunes urunlerinde oxybenzone ve VitaminA (retinyl palmitate) içermeyen gunes urunleri kullanilmasi. EWG, iceriginde zinc oxide, titanium oxide ve Mexoryl SX veya avobenzone içeren gunes urunlerini tavsiye ediyor. Ayrıca toz veya sprey urunlerden kacinmanizi ve losyonlara yonelmenizi onermekte. Tabi ki urunun water-resistant yani suya dayanikli olmasinda da yarar var :)


Benim şu anda kullandiğim ürün Melvita nın organik 30spf li gunes koruyucu losyonu. İçeriginde bulunan zinc oxide ve titanium oxide sayesinde cok yogun bir losyon. Sıvıya yakın değil oldukça koyu bir dokusu var. Neredeyse macunumsu diyebiliriz. Bunun iyi tarafi, içerigindeki zinc oxide ve titanium oxide in nano boyutta olmadigini gosteriyor ve bu iyi birsey. Cunku nano boyutta olan minerallerin vucudumuzda ne yaptigini henuz bilmiyoruz. Tek bildigimiz nano boyutta olan minerallerin kan dolasimina karisabildigi. Eh bunu da kimse istemez sanirim. Ikinci iyi tarafi yogun oldugu icin daha iyi koruma sagliyor ve vucuttan kolay kolay ayrilmiyor.



İcerigi:


Benzyl alcohol dikkatimi ceken pek de hos olmayan bir içerik. Olmasa daha mutlu olurdum inanin ama o kadar yogun bir krem ki, cok az icerdigini dusunuyorum.


Ama asıl en sevdigim gunes koruyucu stick i yurtdışından elde etmiş bulunmaktayım. Badger in All Seasons Face Stick. Yuzumde kirisik istememiyorum. Bu kadar net. Abuk sabuk urunlerle kanser filan olmaya da niyetim yok. Cildim o kadar ince ve hassas ki gunes lekelerine cok yatkınım. Dolayısı ile butun yil boyunca yuzumu gunesten korumam gerekiyor. Ve kurtarıcım bu urun oldu. Makyaj altında kullaniyorum. Yogun bir yapısı var ama yukarida da bahsettigim gibi, bu iyi birsey.


Umarım birileri TR ye getirebilir bu urunu gercekten super.



EWG nin afişi:




EWG de arama yapabileceginiz, gunes urunlerine ozel bir arama motoru yapmis






Güncelleme:


Öncelikle güneş korumaları hakkında bazı bilgiler vermek istiyorum.


Güneş kremlerine bulanmak maalesef güneşin zararlı etkilerinden kaçınmak için yeterli değil. En güzeli gölgede kalmak. Fakat kaçınamadığımız durumlarda (yüzerken, koşarken vs) güneş kremleri ile kendimizi korumamız şart.


SPF  yanılmacası: SPF 15 olan ürünler UVB ışınlarının %93’üne, SPF 30 %97’sine, SPF 50 %98 ine, ve SPF100 ise %99’una karşı korur ve bu rakamlar eğer gerçekten hakkını vererek uygularsanız geçerlidir. Yani aralarında çok büyük bir fark yok. Hatta FDA’in , SPF50 üzeri ibaresi olan ürünleri yanlış yönlendirdiği için yasaklamak yoluna gideceği söyleniyor. Kıssadan hisse : SPF30 un üzerine çıkmanın bir gereği yok gibi görünüyor.


Nemlendiriciniz veya pudranız gibi günlük kozmetiklerinizde bulunan güneş korumaları çok da gerçekçi deil. Özellikle ulkemiz gibi gunesli yerlerde yaşayan insanlar işe giderken de, alışverise giderken de güneşten korunmalılar.


Bunlara ek olarak yapılan araştırmalara gore güneşin zararlı etkilerine karşı deneyebileceğiniz meyveli bir yöntem var. Karpuz yemek. Yapılan bilimsel çalışmada yediklerine günde 16 mg lycopene ( 1 kase dilimlenmiş karpuz) ekleyen kadınlar ın UVA ve UVB ışınlarından daha az etkilendiği görülmüş. Yine de bu korunmamak için bir bahane olmamalı J


Güneş kremi üzerinde sudan etkilenmez gibi ibareler olabilir inanmayınız. Her iki saatte gunes kreminizi tekrarlayınız.



Melvita’nın ürünlerinde bir problem olduğu için raflarda pek göremiyormuşuz. Size yeni tavsiyelerim var:


1. Sante: http://www.ekoorganik.com/kategori/bakim_kozmetik/gunes_koruyucu/sante_organik_20_faktor_gunes_koruyucu_krem.aspx

Benim de şu anda kullandığım bir ürün. Oldukça koyu ama daha once de belirtiğimiz gibi bu iyi birşey. Bir sure bekleyince beyazlık geçiyor.

2. Aubrey : http://www.dogaevinizde.com/U11200,388,aubrey-organics-gunes-koruma-kremi-kokusuz-spf45-118-ml-organik-urunler-aubrey-organics.htm Güzel bir ürüne benziyor. Henüz kullanmadım ama yeni keşfettim. Kokusuz olanı kullanmakta yarar var.

3. Lavera: http://organikland.com/lavera-organik-bebek-ve-cocuk-icin-gunes-sutu-spf-20-faktor-75-ml-lavera-baby-child-sun-cream-spf-20
 Stokta olduğu bir yer bile bulamadım. Laveranın çok çeşitli güneş kremleri var, hepsi uygun görünüyor.



Saglık ve sevgiyle kalın,







Agca

Saturday, June 9, 2012

Yüz Nemlendiricileri ve Diğer Bakım Ürünleri

Birçok kadının cilt bakımında en önem verdiği konu olan nemlendiricileri yazmak için geç bile kaldığımızı düşünüyorum, o nedenle daha fazla beklemeden bu konuyu ele alalım dedik. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, eskiden Lush'ın nemlendiricilerini kullanıyordum ama paraben içerikleri rahatsız etmeye başlayınca Ağça da ben de Lush'tan vazgeçmiştik. Yeni ürün arama sürecinde birçok marka ve ürün denedik. Arayışımız hala devam ediyor ama en azından bu süreçte şimdiye kadar memnun kaldıklarımızdan bahsedebiliriz.

Sadece eczanelerde satılan La Roche Posay markasının hassas ve toleranssız ciltlere özel olarak piyasaya sürdüğü Toleriane serisinin nemlendirici kremi Soothing and Protective Skincare benim severek kullandığım bir ürün. Hem yoğun bir şekilde nemlendiriyor hem de Good Guide'ın yeşil derecelendirmesinde 8 puan almış.
http://www.goodguide.com/products/332576-la-roche-posay-toleriane
Bu üründe termal su kullanılmış, paraben ve parfüm içermiyor. Sizin cildiniz hassas ve alerjiye eğilimli değilse, Good Guide'dan La Roche'ın diğer serilerini kontrol edip deneyebilirsiniz. 

Bir güzel keşif de Ağça'dan geldi. İçeriğinde neredeyse hiç kimyasal barındırmayan bir ürün olan More Than Soap'un Argan kremi. Kremin içi tamamen bitkisel ve doğal yağ asitlerinden oluşuyor. Ayrıca Argan yağının nemlendirmekten başka önemli bir özelliği daha var. O da anti-aging, yani kırışıklık karşıtı etkisinin olması. 
http://www.btdepo.com/store/ProductDetails.aspx?productid=122707
Kremin dokusu çok yumuşak ve son derece ferahlatıcı bir kokusu var. Nemlendirmesi de çok başarılı. Tek endişem, hassas ciltlerde biraz iritasyona yol açıp açmayacağı. Ben kullandığımda yüzümün bazı bölgelerinde bir kaşıntı hissi hissettim. Çok rahatsız edici değildi ama çok hassas ciltliler deneyerek kullanmalı bence. Ağça üründen çok memnun kaldı mesela. O aynı zamanda argan yağını kırışıklık karşıtı etkisi için yağ olarak da ekstradan uyguluyor cildine.  Esasen bu yağlar da alternatif olarak gece yatmadan önce uygulanabilir.  Ağça'nın dediğine göre ince çizgilerde iyileşme varmış. Sabah akşam krem kullanmak istemeyenler, akşamları bu yağ ile de cilt nemlendirebilirler bence.





"Bir süredir Body Shop'un hassas ciltler için olan parfümsüz Aloe Vera Soothing Day ve Night kremlerini kullanıyorum. Sabahları kalktığımda gündüz kremini, akşam yatarken de gece kremini sürüyorum. İçeriği son derece iyi olan bu iki ürün aynı zamanda çok iyi nemlendirmesi ve yumuşacık bir cilt bırakması nedeniyle nemlendiriciler içinde favorim oldu. Hayvanlar üzerinde test edilmemiş bir ürün olması da benim için tercih sebeplerimden biri. Good Guide'da sağlık kategorisinde de her iki ürünün de 10 puan aldığını görüyoruz."


Bir de gece kremi olarak kullandığım, Sephora'larda yeni satışa sürülen Mineral Flowers markası var. Bu marka paraben ve sls içermiyor. İçeriğinin neredeyse %98'i çiçek özlerinden oluşuyor. Bu kremde tek hoşuma gitmeyen içerik retinyl palmitate ama gece kremi olması nedeniyle, gündüz kullanılmadıkça bu içerik de tehdit edici olmaktan çıkıyor; çünkü retinyl palmitate UV ışınlarına maruz kaldığında bileşikleri parçalanıp, toksik serbest radikaller açığa çıkaran bir madde. Bu da DNA da mutasyonlara sebebiyet verebiliyor. O nedenle içeriğinde retinyl palmitate (ya da vitamin A palmitate) olan ürünler gündüzleri sürülmemelidir.


Son olarak, bir de EcoCert sertifikalı, organik bir serumdan bahsetmek istiyorum. Body Shop'un çevre politikasını ve fair trade uygulamasını beğensek de, hala içeriğinde paraben olan ürünler satması nedeniyle pek fazla tercih etmiyoruz. Yine de ara sıra uğrayıp yeni piyasaya sürdüğü ürünleri kontrol ediyoruz. Geçenlerde Ağça ile Body Shop'a girdik ve organik serisinden çıkan EcoCert sertifikalı Nutriganics Drop of Youth isimli ürünü gördük. Cildi pürüzsüzleştirmek için geliştirilmiş br ürün. İlk yaşlanma etkilerinin çıktığı 30lu yaşlar itibariyle kullanmak için uygun bir ürün gibi gözüküyor.

http://www.thebodyshop.com.tr/product_page.asp?ProductGroupID=900&GroupID=5
Bu ürünü ikimiz de aldık ve bir haftadır kullanıyoruz. Tam olarak etkisinden bahsetmek için biraz daha zamana ihtiyaç var ama en azından sertifikalı bir ürün olması insan güven veriyor.

Sağlıklı günler dileğiyle.

Filiz

Monday, May 21, 2012

Bir el kremi bu kadar mı zor bulunur?

Uzun zamandır sağlam bir el kremi arıyordum. Aradığım krem fazla yağlı olmamalı, aşırı parfüm kokmamalı, ellerimi kadife gibi yaparken içinde şüphe uyandıran kimyasal da içermemeliydi. Özellikle her gün kullanılan ürünlerde, biliyorsunuz, parabenleri sevmiyoruz.  J İşte el kremi ararken en zorlandığım nokta da bu oldu. Piyasada parabensiz el kremi bulmak imkansız gibi birşey.  Nivea, Dove, Vaseline, Neutrogena, Body Shop.. hepsinde paraben var. Acıbadem el kremlerine baktım, koruyucu var diyor ama hem nedir koruyucu belli değil hem de boraks var. Goodguide sitesi bu içerik hakkında uyarıyor. Boraks, zehirsiz temizlik için sert yüzeylerin temizlenmesinde kullaniliyor. Fakat şahsen her gün elime sürmek istemem. Özellikle goodguide sitesinde kontrol ettikten sonra [1].

Rossman’ı da ziyaret ettim ama elim boş döndüm. Maalesef orada da aradığımı bulamadım. Mağazada bulunan bütün el kremlerinde paraben vardı.
Kozzy’nin alt katında bulunan organik dükkanında aradığımı bulmuştum, Polenia el kremi.  Polen ve bal içeren organik bir ürün. Fakat bir el kremine 50 tl vermeyi reddederek çıktım dükkandan. Daha iyi bir alternatif bulacağımdan emindim. Aslında o kadar emin olmasam daha iyi olabilirmiş.
Tesadüf eseri Yves Rocher dükkanına girdim, el kremlerini denerken, Long-lasting moisturizing hand cream dikkatimi çekti. Ciltte gerçekten büyük bir fark yaratıyor kadife dokusu yaratıyordu. Kokusu rahatsız etmiyordu. Üzerinde paraben free ibaresini görünce iyice heyecanlandım. İçeriklerine göz attım fena değildi. Phenoxyethanol hemen gözüme çarpıyordu ama goodguide skoru az olduğu için önemsemedim. Diğer içerikler doğal görünüyordu. Fiyatı 12.5 TL. Aldım kullandım çok da beğendim. Yine içeriğinde bitkilerde bulunan ama alerji riski içeren bazı maddeler var. Bunlar Citronellol, linalool ve coumarin. Coumarinin günde belli biş seviyede kullanılması gereken bir içerik fakat yiyecek olarak tükettiğinizde bu kısıtlama söz konusu. Cilt yüzeyine uygularken sadece alerji riski var. Kremi satın almadan once test ederek alerjiniz olup olmadığını dükkanlarda bulunan testerlar ile kontrol etmeniz yararınıza olur.
Merak edenler için içeriği:
Aqua/water/eau, Glycerin, Ethylhexyl stearate, cetyl alcohol, methylpropanediol, cocos nucifera (coconut) oil, brassica Campestris (rapeseed) seed oil, Myristyl myristate, Glyceryl stearate, PEG 100 Stearate, arnica chamissonis flower extract, stearic acid, phenoxyethanol, sorbitan stearate, copernicia cerifera Cera/carnauba wax/cire de carnuaba, Alcohol, Parfum, Xanthan gum, tocopheryl acetate, sorbic acid, allantoin, acrylates/c10-30 alkyl acrylate crosspolymer, sodium hydroxide, tetrasodium EDTA, citronellol, Linalool, coumarin.
Ürünlerinin kalitesinden emin olduğum marka Rare Blossom sitesine bakındım. Orada fiyatları görünce, polenia el kreminin fiyatı bana normal gelmeye başladı. Rare Blossom el kremlerinin içerikleri de çok iyi görünüyor fakat Polenia anneler günü indirimi sebebiyle 40TL’ye düşünce, Polenia kazandı. Mutlu mesut kremimi aldım. Çanta için biraz büyük, 100 ml, ama neyse ki çantam da büyük J
Ofisteki arkadaşlarım da denediler bu ürünü, sıradışı bir el kremi olduğuna karar verdik.  Kalıcı ve çok yumuşatıcı bir krem.
Polenia el kremi içeriği [3] :
AQUA (WATER), BUTYROSPERMUM PARKII (SHEA) BUTTER*, CAPRYLIC/CAPRIC
TRIGLYCERIDE, GLYCERIN, CERA ALBA (BEESWAX), GLYCERYL STEARATE, CETEARYL ALCOHOL, POTASSIUM PALMITOYL HYDROLYZED WHEAT PROTEIN, PRUNUS AMYGDALUS DULCIS (SWEET ALMOND) OIL*, PARFUM (FRAGRANCE), BENZYL ALCOHOL, MEL (HONEY) EXTRACT, XANTHAN GUM, TOCOPHEROL, DEHYDROACETIC ACID, GLYCERIN*, BENZOIC ACID, SODIUM HYDROXIDE, SORBIC ACID, CITRIC ACID, PROPOLIS EXTRACT*, SODIUM BENZOATE, POTASSIUM SORBATE, LINALOOL, CITRONELLOL
*ingrédients issus de l’Agriculture Biologique
Linalool ve citronellol bu kremde de var. Yine alerjik olan insanlar test etmeli.  Aşağıda verdiğim linklerde 4. Sırada kremin bilgilerinin verildiği bir belge var. EcoCert sertifikalı, %99,056 oranla doğal içerikli bir krem. İçerikte bulunan sorbik asit  yine çok az olmasına rağmen alerji yaptığı kişiler olabilir, test edilmesi gerekir. İşim gereği asitlerle uğraştığımız ve sürekli elimizi yıkamak zorunda olduğumuz için, kremleri yoğun tüketiyorum, hiç bir problem olmadı.


--------------------------------------------

Gelelim harcıalem el kremlerinde genel olarak göze çarpan şüpheli kimyasallara:
1. Paraben olan herşey.  Karşılaştığım bir makalede meme kanseri görülen bütün hastaların kanserli dokularında parabenlere rastlanıldığını ve sadece koltukalti ürünleri kullanımına bağlı olmadığı, genel kullanıma bağlı olduğunu söylüyor.[4]. Benim için parabenlerden kaçınmak için yeterli bir sonuç. Teşekkürler paraben , ben almayayım.
2. Aluminum Starch Osctenylsuccinate [5], ezberlemesi zor ama  skindeep 9 puan vermiş tehlikesine.. Bence hatırlamak için iyi bir rakam.
3. Retinyl Palmitate [6], aslinda A vitamini türevi olup güneş ışığı ile cilt kanseri yaptiğina dair yayınlar olan bir madde. [7]
4. Benzyl Alcohol [8], deri tahriş eden alerjik bir madde aynı zamanda nörotoksin. Özellikle yenidoğanlarda ve bebeklerde asla kullanılmamalı.
5. Oxybenzone [9],  genelde güneş ürünlerinde karşımıza çıkan fakat antiaging el kremlerinde veya güneşe karşı korumalı el kremi olarak lanse edilen ürünlerde  rastladığım bir madde. Yıllardır güneşe alerjim var sanırken aslında bu maddeye alerjim olduğunu geçen yıl öğrenmiş bulunmaktayım. Dermatologum uyarmasa kullanmaya devam edecektim. Sadece alerji değil, kanser , nörotoksin ve hormon bozucu özelliklerinden de şüphelenilmekte.
Not: Bu yazıyı yazdıktan sonra Murphy’nin kuralları çerçevesinde biraz beklemeyi ve Rossman veya Gratis vs gibi diğer parfumerilere bir şans daha vermeye karar verdim. Murphy haklı çıktı (bknz. kural 6 [10]) . Gratiste gordugum Nivea'nın pure and natural el kreminde parabene rastlamadım [11] ama sonra içeriğinde fark ettigim  Methylisothiazolinone [12] fikrimi değiştirdi ve almadım. Daha sonraki yazılarda bu konuda gelişme olursa güncelleyeceğim.

Güncelleme: Alterra el kremlerine de göz atabilirsiniz. Rossmanda satılan Alterra markası 2 el kremi çıkarttı biri nar özlü diğeri ise papaya. Ablam nar özlü kremi denedi, çok güzel bir kokusu olduğunu ve vazgeçemediğini söyledi. Papayanın da testerini denedim gayet güzel. 
Sağlıklı  günler diliyorum,
Ağça



Monday, May 7, 2012

bebe şampuanları


Uzun zamandır aklımda bu konu hakkında yazmak vardı. Bahar aylarına kısmet oldu. Bebekler için şampuanlar konusunda Safe Cosmetics grubu uzun zamandır kampanya yapıyor.
Her ne kadar Johnson &johnson firması içeriklerinin tamamen güvenli olduğunu, bu şampuanlarda bulunan koruyucuların içerisindeki formaldehitin bir elma ya da armutun içerisindeki kadar olduğunu ifade etse de, karşılıklı güveni sağlamak amacıyla üretimlerinde yavaş yavaş değişim yapıp aşamalı olarak içeriklerini değiştireceklerini söylemişler.
Biz bir de diğer bebe şampuanlarına bakalım:

Mesela UNİ baby yenidoğan:

İçeriği : Demineralized Aqua, Lauryl Glucose Carboxylate, Lauryl Glucoside, Sodium Cocoamphoacetate, Polysorbate 20, Potassium Sorbate, Sodium Benzoate, Citric Acid.

Skindeep sitesine göre bu şampuan güvenli görünüyor.

Diğer şampuanları buraya yazmak istemiyorum onun yerine sizi uyaracağım içerikler var.
1.       İlki 1,4-dioxane
kanser şüphesi var.
2.       birçok çocuk şampuanında karşılaştığım cocamidopropyl betaine
alerjik olabiliyormuş.

3.       quaternium-15: Bu formaldehit kirlenmesi oluşturabileceği kuşkusu duyulan bir malzeme.
alerjik olabiliyormuş.

4.  Sodium Laurel Sulfate (SLS veya SLES) hakkında ise daha önce çok yazdık hatırlarsınız cilt için tahriş edici olabiliyormuş. Dolayısı ile bebek şampuanlarında önerilmiyor.
5. Parfüm (Fragrance) : parfüm adı altında phthalate ler bulunabiliyor. Bu kimyasallar parabenler gibi hormon bozucu olarak sınıflandırılmış. Aynı zamanda kanser yapan türleri de bulunmakta. Bebek için parfümsüz ürünler kullanmak tabi ki çok daha güvenli.
6. Parabenler : bunlardan daha önce de bahsetmiştik hormon bozucu oldukları konusunda yoğun kuşku var.
7. Mineral yağı:  her ne kadar adı mineral dan geliyor gibi gelse de aslinda petrol türevi bir yağdır.  Sağlık açısından ciddi bir kuşku olmasa da gözenekleri kapattığı, enfeksiyon riski yarattığı  ve bebeklerin cildinin erkenden yaşlanmasına sebep olduğu iddia ediliyor.

Sürekli içerik kontrol etmek çok önemli.

Sağlıklı günler diliyorum,

Ağça